12. Ceza Dairesi 2013/27773 E. , 2014/11732 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi
Hüküm : 6504,32 TL maddi, 12000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Davacının tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 11.08.2004-23.01.2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, sonuç olarak 1 yıl 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmedilen ceza ve tutuklu kaldığı süre nazara alındığında, sürdürülen ceza yargılaması kısa sürede sonuçlandırılmış olsaydı davacının (sanığın) suç tarihi itibariyle 647 sayılı Kanuna göre hükümlü sayılması nedeniyle ve iyi halli olmak koşuluyla cezaevinde kalması gereken süre daha sınırlı olacak iken; tutuklu yargılanması ve hükümlü statüsüne geçememesi nedeniyle muhtemel şartla tahliye tarihine kadar olan hükümlülük süresinden fazla süre ile ceza infaz kurumunda kaldığı ve kanunun infazda öngördüğü indirimden yararlanamadığının anlaşılması ve dairemizin aynı yöndeki 2012/24083 esas, 2013/1 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 2709 sayılı TC. Anayasası"nın 19/son, 40/son ve 90. maddeleri gereğince iç hukuk kapsamında kanun hükmünde bağlayıcılığı olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesindeki özgürlük ve güvenlik hakkı düzenlemeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına göre, davacının koruma tedbirine konu mahkum olduğu ceza davasında sonuç olarak tayin edilen ceza miktarı nazara alındığında, tutuklu kaldığı sürenin uzun olduğu ve Sözleşmenin 5/3. maddesine aykırılık oluşturduğunun anlaşılması karşısında, davacının her türlü zarar kavramı içinde düşünülmesi gereken şartla tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazanacağı gözetilip, uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili olarak 1 yıl 18 aylık mahkumiyet süresinin şartla tahliye tarihi dikkate alınarak tutuklu kaldığı sürenin hesaplanması suretiyle makul bir maddi tazminata karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet süresinin tamamının tutuklu kalınan süreden mahsup edilmesi,
2- Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2005 tarih, 2004/1080 esas, 2005/81 karar sayılı ilamı ile almış olduğu 1 yıl hapis cezasının 13.04.2005-08.09.2005 tarihleri arasında infaz gördüğü dikkate alınarak, bu süre tutukluluk süresinden mahsup edilmiş ise de, 5271 sayılı CMK"nın 144/1. maddesinin (1). fıkrasının (a) bendinde tazminat isteyemeyecek kişiler arasında "gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenler" şeklindeki düzenleme 30/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırılmış olması karşısında, anılan bu sürenin tutukluluk süresinden mahsup edilemeyeceğinin gözetilmemesi ile net asgari ücret üzerinden yapılan değerlendirmede resmi ve dini tatil günleri ile hafta sonu tatil sürelerinin indirilmesi suretiyle maddi tazminatın eksik tayini,
3- Dava dilekçesinde manevi tazminata tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin talep edilmesine rağmen dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden 1 yıl 18 aylık sürenin şartla tahliye tarihi dikkate alındığında 362 gün olarak belirlenerek bu miktarın tutukluluk süresi olan 1615 günden mahsup edilmek suretiyle 11.08.2004-08.08.2005 tarihleri arasındaki tutukluğun infazda geçtiği kabul edilmek suretiyle 08.08.2005-23.01.2009 tarihleri arasındaki sürenin 1263 gün üzerinden maddi tazminat hesabı yapılmak suretiyle maddi tazminatın 17.686,76 TL"ye yükseltilmesi hüküm fıkrasındaki manevi tazminata ilişkin kısımdan dava tarihi ibaresinin çıkartılarak yerine tutuklama tarihi ibaresinin yazılması suretiyle tayin olunan hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamış olup, manevi tazminata ilişkin hükmün sadece yasal faizin başlangıç tarihi bakımından, maddi tazminatın ise miktar bakımından DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle kara verildi.