Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1886
Karar No: 2012/2206
Karar Tarihi: 20.02.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1886 Esas 2012/2206 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/1886 E.  ,  2012/2206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.02.2011 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı kurulması veya tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, davalı tarafından açılan 2010/55 esas sayılı derdest dosyada 2 sayılı parsele tecavüzlü olduğu belirtilen depo ve fırının akrabaları tarafından yapıldığı, kendisine ait olduğunu beyanla davacı lehine irtifak hakkı tesisi veya tapu iptali ve tescil istemiştir.
    Birleştirilen 2010/55 esas sayılı dosyada davacı, 2 sayılı parsel üzerinde bulunan dükkana davalının müdahalesinin önlenmesi, taşkın fırının ise kal"i suretiyle müdahalenin önlenmesini istemiştir.
    Mahkemece, davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda irtifak hakkı tesisi veya temliken tescil davasının reddine, birleştirilen 2010/55 sayılı müdahalenin önlenmesi ve fırın ve çatısının kal"i davasının kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ve birleşen dosyanın davalısı ... vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 688 ve devamı maddeleri uyarınca paylı mülkiyetin konusu fiili olarak bölünmemiş eşya ve müşterek mülkiyet ise aynı hukuki statüde bulunan birden çok kişinin belirli bir eşyaya aynı anda paylı olarak malik oldukları bir topluluk mülkiyeti şeklidir. Paydaşların eşya üzerinde sahip bulundukları hisse maddi olarak (fiilen) bölünmüş olmayan soyut bir hisse niteliğindedir. Başka bir anlatımla fiziki bölünme değil, fikri bölünmenin söz konusu olduğu, dolayısıyla her paydaşın müşterek eşyanın her parçasında hakkının bulunduğu, ayrıca müşterek eşya ile ilgili bölünebilen yetkiler
    üzerinde her hissedarın payı oranında bağımsız hakkının bulunduğu, fakat bölünemeyen yetkilerde herkesin hakkının eşyanın tamamını kapsadığı açıktır. Belirtilen nedenle, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza elatılması halinde bu elatmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; Hukuk Genel Kurulunun 13.06.1984 günlü ve 1982/14-358 Esas 1984/710 Karar sayılı kararı doğrultusunda elatmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları gereklidir.
    Türk Medeni Kanununun 718 maddesi hükmüne göre; yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere arazi mülkiyet kapsamına üzerindeki yapılarda girer. Bu nedenle kal kararı davada taraf olmayan 6 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin hukukunu da etkilediğinden 6 sayılı parselin maliklerinin eldeki davada taraf olması zorunludur. Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun uygulaması da bu doğrultudadır(HGK"nun 26.10.2005 tarihli 2005/14-587 - 2005/609 sayılı kararı).
    Somut olayda; dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaz birleşen dosyanın davacısı ... dışında başkaca malikler adına da kayıtlıdır. Hükme esas alınan 23.11.2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve eki krokide (A) işaretli yapının ve (B) işaretli taşkın yapının 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemenin, taşınmazda paydaş ilişkisi bulunmayan ve muteber sözleşme ile oluşmuş bir hakka da dayanmayan davalı hakkında elatmanın önlenmesine karar vermesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ne var ki, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde (B) harfli fırın niteliğindeki yapının bitişik 6 parsel sayılı taşınmazın ayrılmaz parçasını oluşturmakla bunun kal"ini istemek ve sağlamak davacı 2 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarının ittifakla vereceği karar ve 6 sayılı parselin paydaşlarının eldeki davada taraf olması zorunludur.
    Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve birleşen dosyanın davalısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi