20. Hukuk Dairesi 2013/7157 E. , 2013/12034 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2000 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... Köyü, 101 ada 751 parsel sayılı taşınmaz, 12.661 m2 yüzölçümüyle tarla niteliği ile belgesizden ... adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı ..., davalı ..."ün 06.08.1993 tarihinde düzenlenen senet ile ... Mevkiinde bulunan Doğusu: ... tarlası, Batısı: kuru duvar ve ... tarlası, Kuzeyi: yol, Güneyi: sahibi senet ile çevrili 3000 m2"lik tarla vasfındaki taşınmazı satarak zilyetleğini devrettiğini, daha sonra Gökbez Köyü, kadastro çalışmaları sırasında satılan yerin ... Köyü, 101 ada 752 parsel ile 101 ada 751 parsele tesbit gördüğünü, kendisinin satın aldığı yerin 3000 m2 olmasına rağmen tesbitte 101 ada 752 parsel 1015 m2 olarak adına tesbit gördüğünü, kendisine satılan 3000 m2"lik yerin 1985 m2"lik kısmı davalı adına tesbit gören 101 ada 751 parsel içinde kaldığını, satış senedinin zemine uygulanarak, davalı adına kayıtlı bulunan 101 ada 751 parselden 1985 m2"lik kısmın ifrazen iptal edilerek adına tapuya tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Orman Yönetimi, 19.07.2012 tarihli müdahale dilekçesi ile, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir
Mahkemece; 1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; dava konusu ... Köyü, 101 ada 751 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisi ..."nun 16.04.2012 tarihli raporuna ekli krokide (A1) ile gösterilen 420,00 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Müdahil davacı ... İdaresinin davasının kabulü ile; dava konusu ... Köyü 101 ada 751 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisi ..."nun 16.04.2012 tarihli raporuna ekli krokide (A2) ile gösterilen 124,00 m2"lik kısmın, (C2) ile gösterilen 169,00 m2"lik kısmın, (D) harfi ile gösterilen 393,00 m2"lik kısmın ve (E) harfi ile gösterilen 78,00 m2"lik kısımların tapu kaydının iptali ile orman vasfi ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından 101 ada 751 parselin krokide (A2, C2 ve C1) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik ve davalılar vekili tarafından (A1, A2, C2, D ve E) bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1990 yılında 3402 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
1) Davalılar vekilinin dava konusu 101 ada 751 parsel sayılı taşınmazın krokide (A1, A2, C2, D ve E) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A2, C2, D ve E ) ile gösterilen bölümlerinin orman tahdit hattı içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek, (A1) ile gösterilen bölümün ise, davacının dayandığı 06.08.1993 tarihli harici satış senedinin kapsamı içinde kaldığı ve halen davacının zilyetliğinde bulunduğu anlaşılarak, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) Davacı vekilinin çekişmeli taşınmazın krokide (A2 ve C2) ile gösterilen ve senet kapsamında kalan bölümleri bakımından, bu kısımların kesinleşmiş orman tahdit hattı içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek, orman niteliği ile tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, krokide (C1) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının ise, bu bölümün orman tahdit sınırları dışında, davacının dayandığı 06.08.1993 tarihli harici satış senedinin kapsamı içinde kaldığı, ancak, halen davalı tarafın kullanımında olduğu, davacının, harici satış senedi ile birlikte, bu bölümde zilyetliği devralmadığı anlaşılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının redddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 23/12/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.