11. Ceza Dairesi 2017/3086 E. , 2019/1515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.06.2011 tarih ve 2011/88-116 sayılı kararında açıklandığı üzere, sanığın adli sicil kaydındaki, daha ağır cezayı içeren Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/196 esas ve 2007/636 karar sayılı 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin ilamı yerine, daha az cezaya hükmolunan Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/143 esas ve 2004/1003 sayılı ilamının tekerrüre esas alınarak hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun"un 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan; hükmün gerekçesinden ve hüküm fıkrasından TCK’nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak yerlerine “sanığın adli sicil kaydında yer alan Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/196 esas – 2007/636 karar sayılı başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan verilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına dair hükümlülük kaydı nedeniyle mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nin 58/6-7. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, ancak aleyhe temyiz bulunmadığından 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 326/son maddesi de gözetilerek 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverilme süresine eklenecek miktarın, yanılgılı uygulama ile mükerrerlik uygulamasına esas alınan Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/145 esas ve 2009/379 karar sayılı ilamı ile hükmolunan ceza esas alınarak belirlenmesine" ibaresi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Başkan Vekili ..."nın kazanılmış hak yönünden karşı oyu ve oy çokluğuyla, diğer yönlerden oy birliğiyle 14.02.2019 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Tekerrür, 5237 sayılı TCK’nin birinci kitabının, üçüncü kısmının, ikinci bölümünde yer alan “güvenlik tedbirleri" başlığı altındaki 58. maddesinde düzenlenmiş; aynı Kanun"un 7. maddesinde ise bir “infaz rejimi ” olduğu belirtilmiştir.
Tekerrür, cezayı etkileyen bir neden olarak kabul edilmediğinden, gerek 1412 sayılı CMUK"nin halen yürürlükte olan 326. maddesinin son fıkrasında, gerekse 5271 sayılı CMK"nin 307. maddesinin (4) numaralı fıkrasında öngörülen “hükmün sanık lehine temyizi üzerine bozulmasından sonra yeniden verilen hükmün, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz” biçimindeki kuralın kapsamı dışında kalmaktadır.
Somut olayla ilgili olarak, sanık hakkında daha fazla cezayı içeren hükümlülüğü yerine daha az cezaya ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması nedeniyle hükmün bozulması ve buna göre hükmün düzeltilerek onanması doğrudur. Ancak "aleyhe temyiz bulunmadığı gerekçesiyle, sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, hatalı olarak tekerrüre esas alınan ve daha az cezayı içeren hükümdeki ceza esas alınarak belirlenmesi" yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 14.02.2019