17. Hukuk Dairesi 2019/2295 E. , 2020/3289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ... şirketi nezdinde kasko sigortalı bulunan davacıya ait aracın, tek taraflı trafik kazası yapması neticesinde aracın ağır şekilde hasarlandığını, araç sürücüsü..."un hakkında yakalama kararı olması nedeniyle korkarak kaza yerini terkettiğini, ancak hakkında verilmiş, bir yakalama kararı olmadığını öğrenince aynı gün Jandarma Komutanlığına gittiğini ve ekiplerin kendisini aynı gün saat 23:50"de alkol muayenesine sevk ettiğini, alkollü olmadığının belirlendiğini, hasarın ödenmesi için sigorta şirketine yapılan başvurunun ise, talebin teminat dışı olduğu gerekçesiyle haksız biçimde reddedildiğini, davacının 14/07/2015 tarihinde aracı 19.000,00-TL bedelle sattığını, bu nedenle sovtaj değerinin düşülmesi sonucunda ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 37.000,00-TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; görülmekte olan davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait bulunduğunu ileri sürerek, görev ve yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarakta sürücünün kaza yerini sebepsiz olarak terketmesi nedeniyle talebin kasko sigortası genel şartlarının A.5.10 maddesi gereğince teminat dışı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 37.000,00-TL"nin 15/05/2014 tarihinden avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince; davacının kendi iddiasına göre, ifade ettiği kazanın oluş şekli ile aracın ağır hasara uğraması ve kazada üç kişinin yaralanması değerlendirildiğinde, daha sonra sürücü olduğunu ileri sürerek kolluk güçlerine müracaatı bulunan..."un dosya içerisinde mevcut ifadesinde herhangi bir yaralanmasının olmadığını belirtmesi ve aynı gün yapılan muayenesinde de herhangi bir cebir izine ve lezyona rastlanmadığının tespit edildiği gözetildiğinde, kazanın sigortalının ileri sürdüğü biçimde gerçekleştiği ve doğru ihbarda bulunduğu konusunda ciddi tereddüt meydana geldiğinden ispat yükünün yer değiştirdiği, bu nedenle araç sürücüsünün gerçekte kim olduğunu ve olay yerini zarureten terkettiği geçerli ve somut delillerle ispat edemediğine göre, kaza tarihinde yürürlükte bulunan ve 01/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 maddesi gereğince, talebin teminat dışı kaldığı gözetilerek davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kabulü ile İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi"nin 22/05/2017 gün ve 2016/278- 2017/549 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 575,60 TL fazla alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.