21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9061 Karar No: 2015/1647 Karar Tarihi: 03.06.2015
Dolandırıcılık - resmi ve özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9061 Esas 2015/1647 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıklara yüklenen dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının suç tarihlerinden iddianame tarihine kadar devam ettiğini, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden ise sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının miktarı itibariyle tabi olduğu ve 765 sayılı TCK'nun 102/3. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının suç tarihinden iddianame tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devam edildiğinden, hüküm yasaya aykırıdır. Bu nedenle, sanıklar hakkında açılan kamu davaları CMK'nun ilgili maddeleri gereğince düşürülmüştür. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 9, 765 sayılı TCK'nun 102/3, 102/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8.
21. Ceza Dairesi 2015/9061 E. , 2015/1647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi ve özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen ""dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik"" suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, suç tarihlerinden iddianame tarihine kadar; ""resmi belgede sahtecilik"" suçu yönünden ise, sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının miktarı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/3. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, suç tarihinden iddianame tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 765 sayılı TCK"nun 102/3, 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 03.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.