Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3476
Karar No: 2020/733
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3476 Esas 2020/733 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/3476 E.  ,  2020/733 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 04/02/2020 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı asiller ... ve ... ile davalılar vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; kardeşi olan ..."den ... Köy içi mevkii 3111 parsel nolu taşınmazın 1/2"sini 06/06/1984 tarihinde 500.000 TL bedelle haricen satın aldığını, taşınmazın 1/2"sinin de tarafına ait olduğunu, dava konusu hissenin zilyeti olduğunu, ..."in vefat etmiş olup geriye mirasçı olarak davalıların kaldığını, tapu devir talebinin davalılar tarafından reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve bilirkişi raporunda bulunacak bedele göre dava değeri artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL bedelin güncel değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02/12/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 160.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen 06/06/1984 tarihli arsa terkin sözleşmesi ile ... Köyiçi mevkiinde kain 3111 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalıların mirasbırakanının hissesini davacıya temlik ettiği, ancak davalıların mirasbırakınının vefatı sonrasında davalılar tarafından sözleşmeye konu hissenin davacıya temlikinin yapılmadığı, bu durumda tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile 160.000,00 TL’nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm, davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazının reddi gerekir.
    2) Dava adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.
    Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK"nun 706, TBK"nun 237. (BK."nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir.
    Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder.
    Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir.
    Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her yıl için ayrı ayrı hesaplanmalı (artış oranları da dikkate alınarak), sonra bunların ortalaması alınmalıdır. Başka bir deyişle, denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, ÜFE-TÜFE artış oranları, altın, işçi ücretlerindeki artış ve döviz kurlarındaki artış vs. ortalamaları göz önünde tutulmalıdır.
    Geçersiz sözleşmeye istinaden, taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümlerine göre iade ile mükelleftirler. Geçersiz sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart vs. feri haklarda geçersiz olup tarafları bağlamaz.
    Somut olayda; davaya konu taşınmaz hissesi davacı tarafa, 06.06.1984 tarihli sözleşme ile 500.000 TL (sıfır atılmadan önce) bedelle satışı yapılarak zilyetliği devredilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşme tarihinde satış bedeli olarak verilen 500.000 TL paranın, dava tarihi itibari ile memur maaş, üfe fiyat endeksi, altın, döviz kuru ve asgari ücret kriterleri esas alınarak 4.299.626.686,26 TL"ye ulaştığı (bugünkü TL dönüşüm karşılığı dikkate alınmadan) tespit edilmiş yine satış bedelinin sadece 1984 ve 2014 yılı değerlerinin oranlaması yapılmak suretiyle hesap edildiği anlaşılmıştır.
    O halde mahkemece; sözleşme tarihinde ödenen 500.000 TL’nin (6 sıfır atılmadan öncesi) çeşitli ekonomik etkenler (enflasyon, ÜFE, TÜFE, faiz, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs olmak üzere en az 5 etken) tek tek uygulanarak, ifanın imkansız hale geldiği dava tarihine kadar paranın ulaştığı değer her bir yıl için ayrı ayrı hesaplanıp sonra bunların ortalaması alınmak suretiyle konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmesi gerekirken (sadece 1984 ve 2014 yılı değerlerinin oranlaması yapılmak suretiyle hesap yapılmasının hatalı olduğu), yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ: Yukarıda ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, 2.540 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi