6. Ceza Dairesi 2020/3986 E. , 2020/5324 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuklar hakında mala zarar verme suçu yönünden kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocukların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 151 ve 31/2. maddelerine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zaman aşımının, suç tarihi olan 14.02.2014 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuklar hakında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçları yönünden kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İşyeri giriş kapısının camı kırılarak işyerinden toplam 100 TL bozuk paranın çalındığı olayda, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanun’un 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi” gereğince somut olay açıkça irdelenerek temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, TCK"nın 61. maddesindeki soyut ibarelerin tekrarlanması ile yetinilerek ve suç tarihi itibariyle herhangi bir sabıka kayıtları bulunmayan suça sürüklenen çocuklar hakkında anılan maddede yer almayan “suç işlemeyi alışkanlık haline getirmeleri” de gerekçe gösterilerek, öte yandan bu hususun 5237 sayılı TCK"nın 50, 51 ve 62. maddeleri ile 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenmiş cezanın kişiselleştirilmesi normlarının tatbiki
sırasında değerlendirilebileceği düşünülmeden hakkaniyete aykırı biçimde alt sınırın çok üstünde uygulama yapılması,
2-Müştekinin işyerinden çalınan paranın 100 TL olduğunun anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan paranın değerinin az olması nedeniyle, TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09.02.2016 tarih, 2013/735 Esas ve 2016/55 Karar; 30.04.2013 tarih, 2012/1524 ve 2013/152 Karar sayılı ilamları da gözetilerek; 10.03.2015 tarihli duruşmada müştekinin zararının ödenmesini istemediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, müşteki adına mahkeme veznesine zararının suça sürüklenen çocuklar tarafından depo edilmesi sağlanarak sonucuna göre, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesine göre aldırılan raporlar ile sosyal inceleme raporu için harcanması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bilirkişiye ödenen ücretlerin suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"ye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.