Esas No: 2021/3985
Karar No: 2022/3385
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3985 Esas 2022/3385 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/3985 E. , 2022/3385 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
MAHKEMESİ : Niğde Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında Niğde Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında Hazine adına tapuda kayıtlı eski 2506, yeni 203 ada 197 sayılı parselin yüzölçümünün haksız olarak eksiltildiğini, bu eksikliğin davalılara ait yeni 203 ada 184, 185 ve 195 sayılı parsellerin yüzölçümlerinin artmasından kaynaklandığını, davalıların parselinde meydana gelen artışın iptal edilip Hazine parseline eklenmek suretiyle önceki yüzölçümü gibi tapuya tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur, bir kısım davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine, Niğde İli Merkez İlçesi Uluağaç Mahallesinde/ Köyünde kain 203 ada 197, 195, 184, 185 parsel sayılı taşınmazların uygulama tutanakları gibi tapuya tesciline karar verilmiş; davacı tarafça hükme karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, uygulama kadastrosu sırasında, Niğde İli Merkez İlçesi Uluağaç Mevki çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 2506 parsel sayılı 7.550,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, yeni 203 ada 197 sayılı parsel numarasıyla ve 6.908,38 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... ve paydaşları adına kayıtlı eski 2517 parsel sayılı 17.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, yeni 203 ada 184 parsel numarasıyla 18.565,32 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda Safiye Yıldız ve paydaşları adına kayıtlı eski 2516 parsel sayılı 22.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, yeni 203 ada 185 sayılı parsel numarasıyla ve 22.683,00 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda M.... adına kayıtlı eski 2507 parsel sayılı 18.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, yeni 203 ada 195 sayılı parsel numarasıyla ve 18.953,24 metrekare yüzölçümlü tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Yenileme kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Yenileme kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto haritaları, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, yine varsa yenileme kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, dava konu taşınmazlara ilişkin olarak tesis ve yenileme kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgeler getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı,sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak yenileme kadastrosunu denetlemesi istenmeli; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat, hesap, ölçü hatası veya sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, yenileme kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, yenileme kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "yenileme tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bu raporun eki olacak haritalarda, birincisi hava fotoğrafı üzerinde, ikincisi ise ortofoto (bulunmadığı takdirde uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ile yenileme kadastrosu paftası çakıştırılmış bulunmalı, ayrıca her biri yönünden çakıştırmalardan bir tanesinin ada bazında, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve yakın komşularını gösterir şekilde olmalıdır. Teknik bilirkişi haritasında, yenileme kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken, yenileme kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının yenileme kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, Mahkemece, Harita Mühendisi’nin 24.04.2017 tarihli raporu itibariyle, davacı parselin yenileme çalışmaları sonucunda hesaplanan yüzölçümü ile tapu yüzölçümü arasındaki farklılığın ilk tesis kadastro çalışmaları sırasında davalı parsele uygulanan toprak tevzii komisyon paftasının, zeminde sınırlar sabit olmasına rağmen zemindeki sınırlara aykırı bir biçimde sınırlandırma yapılarak, sınırlandırma hatasına sebebiyet verdiği, yapılan hatanın tersimat ve hesap hatasına yol açtığı (ilk tesis kadastro sırasında toprak tevzi paftası ölçü yapılmadan şeklen uygulandığı için ölçü hatasından söz edilemez), söz konusu alanın zeminde mevcut olmayıp pafta üzerinde şeklen sanal olarak görüldüğü, aslında böyle bir alan farkı olmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu taşınmaza ait tesis kadastrosu sırasında düzenlenen pafta haritası, ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli dosya arasına getirtilmemiş; Mahkemece keşfin bilirkişi kurulu aracılığı ile yapılması gerekirken, keşfe bir fen ve bir ziraat bilirkişisi katılmış, ayrıca, teknik bilirkişiden tesis kadastrosu ve düzeltme işlemi sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucunda oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirleyen ayrıntılı, denetime elverişli ve gerekçeli rapor aldırılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edilmeli ve ardından harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 08.11.2018 tarihli ve 2018/1488 Esas, 2018/1422 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.