Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/997
Karar No: 2021/3006
Karar Tarihi: 17.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/997 Esas 2021/3006 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/997
KARAR NO: 2021/3006
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2020
NUMARASI: 2018/375 E - 2020/90 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 6446 sayılı kanuna göre kurulmuş bir tedarik şirketi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında 05/09/2011 tarihli Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, davalının kullandığı elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan 26/07/2016 vade tarihli 106.312,19 TL bedelli faturanın YEK bedeline ilişkin 29.303,80 TL 'lik kısmının ödenmemesi üzerine İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptalini, davalı/borçlunun % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının "Kartal/ İstanbul" adresinde kayıtlı olduğunu, İstanbul Anadolu İcra Daireleri ile mahkemelerinin yetkili olduğunu, takibin başlatıldığı icra dairesinin ve davanın açıldığı mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca üzerine düşen tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, sözleşmenin imzalandığı 05/09/2011 tarihinden itibaren sözleşme süresince davaya konu taleplerin hiçbirinin gündeme gelmediğini, sözleşmenin yenilenmesi hususunda taraflar arasında uzunca bir süre devam eden görüşmeler olumlu sonuçlanmadığından davacının asılsız ve gerçek dışı iddialarla alacak talebinde bulunduğunu ve kötü niyetli olarak takip başlattığını beyanla davanın reddini, davacının % 20 'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi'nin 2016/978 E., 2017/880 K nolu ilamı ile " dava dilekçesinin yetki yönünden HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine ve mahkememizin yetkisizliğine, Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiş ise de, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda tesis olunan 03/04/2018 tarih ve 2018/481 Esas, 2018/361 karar sayılı ilam ile; "Dava konusu olay 29.303,80 TL' lik fatura borcunun ödenmesine ilişkin olduğundan taraflar arasında para borcu söz konusudur. TBK 89/1 gereğince '' para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir'' hükmü gereğince HMK 10. Maddesi kapsamında alacaklının ikametgahı yetkili yer mahkemesi olarak kabul edilir. Her ne kadar HMK 6. maddesince davalı ikametgahı genel yetkili yer olarak belirlenmiş olsa da, genel yetki diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmamaktadır. Davada davacı alacaklının ikametgahı icra takibinin ve davanın açıldığı İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkisi çevresindedir. O halde seçimlik yetki davacıda bulunduğundan, ifa yeri olan alacaklı ikametgahının bağlı bulunduğu İstanbul İcra Dairesi'nce yapılan icra takibi ve takibe yapılan itirazın kaldırılması amacıyla açılmış olan dava yetkili yer mahkemesinde açılmakla, yetkisizlik kararı verilmesi yerinde değildir.Ayrıca kabule göre de,itirazın iptali davalarında, öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapılıp, icra dairesinin yetkili olmadığı anlaşıldığı takdirde davanın reddi kararı verilmesi gere- kirken, mahkemenin yetkisi yönünden inceleme yapılarak yetkisizlik kararı verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmüştür." denilerek HMK 353/1-a-3 md gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiş dosya mahkemesine iade edilmekle yeni esasa kaydedilmiştir. İlk derece mahkemesi'nce bu kez 2018/375 Esas, 2020/90 Karar nolu ilam ile " "1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davalının İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 29.302,86 TL asıl alacak ve 96,82 TL gecikme zammı +KDV alacağına ilişkin olarak toplam 29.399,68 TL üzerinden iptaline, fazlaya dair istemin reddine, 2-Asıl alacak olan 29.302,86 TL üzerinden hesaplanacak % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine " karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Usule ilişkin olarak; - Dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesini talep eden davacının feragat sebebiyle yetki ile ilgili olarak istinaf yoluna müracaat etmesinin mümkün olmadığını, davacının istinaf baş vurusunun iki haftalık yasal süre içinde yapılmadığını, -Takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığını, Esasa ilişkin olarak; tüm beyanları saklı kalmak kaydıyla ,davacı ödeme emrinde 33.083,98 TL alacağı olduğunu belirtmiş olmasına rağmen ek rapor ile davacının faturasının kabul edilmesi halinde talep edebilecek miktarın 29.399.68 Lira olarak belirlendiğini, alacak belirli ve likit olmadığından İcra İnkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, EPDK'nın 22/04/2019 tarihli cevabi yazısına göre; YEK bedelinin tedarikçiye yansı- tılan bir bedel olduğunu, hem aktif enerji bedeli içinde hem de sanki başka bir alacakmış gibi ayrıca talep edilemeyeceğini, Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunun ve yerel mahkeme kararının açıkça hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup takip ve dava konusu alacak taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen 26/07/2016 vade tarihli 106.312,19 TL bedelli faturanın YEK bedeline ilişkin 29.303,80 TL 'lik kısmından kaynaklanmaktadır. Usule ilişkin istinaf sebepleri yönünden; Davalı vekili cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisi yönünden itirazda bulunmuş ve mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş olup dairemizce yapılan inceleme sonucu ; itirazın iptali dava- larında, icra dairesinin yetkisine ve mahkemesinin yetkisine itirazda bulunulması halinde öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususunun incelenmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının anla- şılması halinde davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiği, her ne kadar HMK 6. Maddesince davalı ikametgahı genel yetkili yer olarak belirlenmiş olsa da, genel yetkiye ilişkin bu düzenlemenin diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmayacağı, TBK'nun 89 ve HMK.nun 10 md gereğince takibin başlatıldığı İstanbul İcra Dairesi'nin takipte ,davanın açıldığı İstanbul Ticaret Mahkemesi'nin davada yetkili olduğu " tespit edilmiş olmakla, HMK 353/1-a-3 md gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 362/3 md gereğince Bölge Adliye Mahkemelerince "Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin olarak verilen kararlar" kesin olduğundan davalı tarafın bu yöndeki tüm istinaf sebeplerinin reddi gerekir. Esasa ilişkin olarak; Davacı ... A.Ş. 6448 sayılı Elektrik Piyasası Kanu- nu'na göre kurulmuş olup "Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” ile Parekende Satış Lisansı Sahibi Dağıtım Şirketidir. Taraflar arasında akdedilmiş olan "Ticari Uygulama Protokolu" Sözleşmesiyle davalının "... Mah. ... Cad. ...sk. No:... Kartal-İstanbul" adresindeki işyerinde kurulu ... abone sayılı elektrik tesisatında sarf edilecek enerjinin davacı tarafından tedarik edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme içeriğinden elektrik tedarikinin 01/11/2011 tarihinden itibaren başlayacağı anlaşılmaktadır. Bu sözleşmeye göre davacı ,davalının yukarıda belirtilen iş yerinde kurulu olan tesisatı için aktif elektrik enerjisini tedarik etmekle yükümlüdür .Sözleşmede Abone Tarife Grubu: "Sanayi AG” gösterilmiştir. Sözleşmenin bitim tarihi: 30/06/2012 veya sözleşme uyarınca kendiliğinden uzaması durumunda bir önceki sözleşme bitim tarihinin birinci yıl dönümü denilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin "Uygulanacak Enerji Satış Miktarı Tarifesi" Başlıklı 3.maddesi ile Birim Satış Fiyatı, Kayıp Kaçak Bedeli,Tarife Dilimi ve Anlaşma Fiat Türü'ne bağlı hesaplanacağı, A ve B seçeneklerindeki İndirim Oranları,Güncel Ulusal Tarifede yer alan Tek Zamanlı Tarife Birim Fiyatı üzerinden% 4 İndirimli olacağı, "Toplam Satış Bedeli ve Faturalan- dırılması" başlıklı 4 madde ile toplam satış bedeli için; tüketim miktarı x < x < 1 + 0,01 enerji fonu + 0,02 TRT fonu + % 0,05 ve/veya BTV + dağıtım sistemi sistem kullanım bedeli + iletim sistemi bedeli + perakende satış hizmet bedeli + sayaç okuma bedeli > + KDV şeklinde olacağı belirtilmiştir. "Toplam Satış Bedelinin Faturalandırılması ve Ödenmesi" başlıklı 5.maddesi ile ; toplam satış bedelinin her ayın l.gününde tedarikçi tarafından aboneye aylık olarak faturalandırılacağı, faturada talep edilen toplam satış bedelinin fatura tarihinden itibaren en geç 5 iş günü içerisinde tedarikçiye sözleşmenin şartları dahilinde abone tarafından ödeneceği, 5.2. maddesiyle ilgili kamu kurum ve kuruluşları veya abonenin bağlı olduğu Elektrik Dağıtım şirketi tarafından belirtilen pay, fon, vergi,bedel ve oranlarda yapılacak lehte ve aleyhte değişiklikler ve gelecekte tahsil edilmeye baş- lanabilecek her türlü ek vergi ,fon,bedel,pay ve masraf aboneye değişiklik tarihi itibariyle bildirilerek faturaya aynen yansıtılacağı hükümleri getirilmiştir. Taraflar arasındaki ana sözleşmenin "Ödeme " başlıklı 7.2.maddesinde " abone tara- fından fatura tutarı 5 iş günü içinde ödenmediği takdirde ödenmeyen fatura tutarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 51.maddesinde belirlenen oranlara göre günlük gecikme zammı ve KDV uygulanacağı , "Vergi Resim ve Harçlar" başlıklı 9. maddesiyle "sözleş- meyle yapılan elektrik enerjisi satışı nedeniyle ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi,resim ve harçların abone tarafından ödeneceği, "Sözleşmenin Sona Ermesi" başlıklı 11. maddesiyle ekteki protokolde belirtilen sözleşme bitiş tarihinde sona ereceği, sözleşmenin süresi içinde feshedilmeyeceği,sözleşme tarihinden önce sözleşmenin feshedilmesi halinde son iki ayın fatura toplamı kadar cezai şartın abone tarafından tedarikçiye ödeneceği" hükümleri getirilmiştir. Davacı tarafından davalıya 26/07/2016 vade tarihli 106.312,19 TL bedelli faturanın tanzim ve tahakkuk ettirildiği, davalının bu fatura bedelinin 29.303,80 TL'lik kısmını ödemediği açıklanmıştır. Dava dosyasına takibe konu 29.303,80 Tl asıl alacağı oluşturan ödenmeyen kısmını da kapsayan 106.312,19 T1 bedelli ayrıntılı fatura ibraz edilmiş olup bu faturanın aktif enerji bedeli + dağıtım bedeli + YEK bedeli +enerji fonu +TRT payı +BTV +ihtarname bedeli+KDV tutarı kalemlerini içerdiği, davalı tarafından faturada yer alan YEK bedeline itiraz edildiği , Davacı şirket tarafından yasal süresi içinde rızaen tahsil edilemeyen davalının kullanımında olan ... abone sayılı tesisata ait yukarıda açıklaması yapılan faturanın davalı tarafından ödenmeyen kısmı 29.303,80 TL asıl alacak + 3.516,45 TI icra ceza-i şart + 283,73 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 33. 083,98 TL alacağın tahsili talebiyle İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E.sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiği, davalının süresi içinde ibraz ettiği dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunarak takibin durmasını sağladığı, alacaklı vekili tarafından hak düşürücü süre içinde takip tutarı üzerinden itirazın iptali talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık YEK bedelinin talep edilip edilemeyeceği hususundadır. İlk derece mahkemesi'nce verilen ara karar gereğince yazılan 10/05/2017 tarihli müzek- kereye cevaben EPİAŞ tarafından gönderilen cevabi yazıda " Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca YEKDEM kap- samındaki ödeme yükümlülüğü tutarları ,bir piyasa katılımcısının tedarik yükümlülüğü kapsamın- daki uzlaştırmaya esas çekiş miktarları üzerinden ilgili piyasa katılımcısına yansıtılmaktadır. YEK birim maliyetleri Haziran 2016 için 23.25 TL ve Temmuz 2016 dönemi için 24,56 TL 'dir " denilmiştir. EPDK Tarifeler Dairesi Başkanlığı'nın 32841861-622.02 sayı ve bilgi talebi konulu 22/04/2019 tarihli cevabi yazısında sonuç olarak "YEKDEM maliyetinin piyasa katılımcısı tedarik şirketlerine paylaştırılmasının YEK Kanunu ve ikincil mevzuatı çerçevesinde gerçekleştirildiği, görevli tedarik şirketlerinin bünyesine olan YEKDEM maliyetinin ise 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17. Maddesi ile ikincil mevzuatı kapsamında görevli elektrik tedarik şirketlerinin enerji alım maliyetlerine eklenmek suretiyle tüketici faturalarında yer alan aktif enerji bedeli içerisinde yer aldığı " belirtilmiştir. Takip ve davanın dayanağını oluşturan 19/07/2016 tanzim 26/07/2016 son ödeme tarihli 106.312,19 TL'lik faturanın tetkikinde; davacı tarafın 51.526,39 TL aktif enerji bedeli kaleminin yanı sıra ayrıca 14.254,37 TL YEK bedeli ilave ettiği, yani faturada aktif enerji bedeli içerisinde yer alan YEK bedelini başka bir alacak kalemi gibi ayrıca talep ettiği ve bu amaçla takip başlattığı anlaşılmıştır. Buna göre davacının alacak talebinin tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul hükmü verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacının takipte kötü niyetli olduğuna dair somut delil elde edilemediğinden davalı lehine tazminat takdiri yolu talebi uygun bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda maddi vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmekle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, " davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötü niyet taz- minatı takdirine yer olmadığına " karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- Davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına 2- Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından yatırılan 339,06 TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatırılan 279,76 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 3- Davalının yapmış olduğu 131,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.431,08 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımın ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf sebebiyle yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/11/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi