(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/7436 E. , 2013/12024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... Mahallesi, 610 ada 29 parsel sayılı 5864,08 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, kısmen yörede 1979 yılında yapılan 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini belirterek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin 5764,86 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılar vekili tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 27.09.2011 gün ve 2011/11588 - 10620 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kısmen orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu belirlenerek Hazinenin davasının kabulüne karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında 30.04.1946 tarih ve 59 sıra sayılı tapu kaydının uygulanması ile tesbit ve tescil edilmiş olup, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaza komşu 610 ada 9, 10 ve 14 sayılı parseller hakkında Hazinenin aynı iddia ile açtığı dava mahkemenin davanın kabulüne ilişkin verdiği kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2001/5722 - 6252 sayılı bozma kararı ile; “Taşınmazın bulunduğu yerde orman tahdidi 3116 sayılı Kanuna göre 1947 yılında yapılıp kesinleşmiş, 1979 senesinde 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulamasıyla nitelik yitirdiğinden bir kısmı orman tahdit sınırları dışına çıkarılmıştır. Öyle ise tapu malikleri için 1744 sayılı Kanun hükümlerinin tanıdığı hakların dikkate alınacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; taşınmaz ve çevresini iyi bilen üç yerel bilirkişi huzuruyla keşif yapılarak (varsa tapu kaydının haritası da getirtilerek) tapu kaydının dava konusu yere uyup uymadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, uygunluğunun anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir” gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra 610 ada 9, 10 ve 14 sayılı parsellerin dayanak tapu kayıtları kapsamında kaldığı belirlendiğinden Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ve karar derecattan geçerek kesinleşmiştir. Buna göre, belirtilen komşu parsellerle aynı konumda bulunan dava konusu 610 ada 29 sayılı parsel yönünden de, mahkemece keşif yapılarak dayanak 30.04.1946 tarih ve 59 sıra sayılı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, tapu kaydının uyduğunun belirlenmesi halinde davanın reddine karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu; dayanak tapu kaydı olan Nisan 1946 tarih 59 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 12/05/1947 tarihinde yapılıp 24/09/1948 yılında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 26/10/1979 tarihinde ilânı yapılıp, dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 02/11/1990 tarihinde 3302 sayılı Kanuna göre yapılan 2/B madde uygulaması vardır.
Dava konusu taşınmaz, 1982 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, 30.04.1946 tarih ve 59 sıra sayılı tapu kaydı ile davalılar adına tarla olarak tesbit ve tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın dayanak Nisan 1946 - 59 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içinde iken, 1979 yılında yapılarak kesinleşen 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı, resmî belgelerin incelenmesi sonucu, öncesinin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve mülkiyetinin tekrar tapu sahibine intikal edeceği belirlenerek yazılı şekilde hükün kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.