2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/3878 Karar No: 2020/4349
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3878 Esas 2020/4349 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde görülen bir boşanma davasında, davacı-davalı erkeğin nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-davacı kadının ise nafakaların miktarı yönünden temyiz başvurusu sonucunda, manevi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise açıklandığı şekilde detaylı bir şekilde eklenmemiştir.
2. Hukuk Dairesi 2020/3878 E. , 2020/4349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafin, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Sultan"a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran Sadık"a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2020 (Pzt.)