Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13179
Karar No: 2022/3415
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13179 Esas 2022/3415 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/13179 E.  ,  2022/3415 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar ... ve ... ... vekili, ... ve arkadaşları vekili, ... mirasçısı ..., ... mirasçıları ... ve arkadaşları, ... mirasçısı ..., ... mirasçısı ......, ... mirasçısı ..., ... ..., ... ile müdahil Orman İdaresi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; süresinden sonra yapılan duruşma isteminin reddine karar verilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... ili Manavgat ilçesi ... Köyü 162 parsel sayılı 1.103.900,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık ve kumluk vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... ve arkadaşları vekili 31.10.1989 havale tarihli dilekçelerinde, mahlulat kaydı ve irsen intikale; davacı ... ve arkadaşları 01.11.1989 havale tarihli dilekçelerinde, T.Evvel 1324 tarih 12 sıra numaralı ve 08.05.1942 tarihli ve 11.05.1942 tarihli 11 sıra numaralı tapu kayıtlarına, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... Sururi ve arkadaşları vekili 02.11.1989 havale tarihli dilekçelerinde, mahlulat kaydı, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... ve arkadaşları 03.11.1989 havale tarihli dilekçelerinde, tapu kaydı, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... ve arkadaşları 19.10.1989 havale tarihli dilekçelerinde, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... 31.10.1989 tarihli dilekçesinde, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... ve arkadaşları 30.10.1989 tarihli dilekçelerinde, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... 02.11.1989 havale tarihli dilekçesinde, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... 06.11.1989 havale tarihli dilekçesinde, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacılar ... ve ... 03.11.1989 havale tarihli dilekçelerinde, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacılar ... ve ... ... 03.11.1989 havale tarihli dilekçelerinde, mahlulat kaydı ve irsen intikale; davacılar ... ve ... vekili 03.11.1989 havale tarihli dilekçesinde, 1324 tarih 12 sıra numaralı tapu kaydına, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlar ve yargılama sırasında müdahil ... 19.03.1996 havale tarihli, ... ve ... 16.02.1993 havale tarihli, ... 09.04.2003 havale tarihli, ... vekili 28.11.2011 tarihli, Orman İdaresi 13.12.2103 havale tarihli ve ... ... vekili 22.05.2013 tarihli dilekçeleriyle davaya katılmışlardır.
    Yargılama sırasında, yörede 3402 sayılı Kanun'un 5831 sayılı Kanun ile değişik Ek 4 maddesi gereğince kullanım kadastro çalışması yapılmış ve Manavgat ilçesi ... Köyü 101 ada 1, 102 ada 163, 164,165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182 ve 183 parsel sayılı taşınmazlar, tutanakları davalı olarak düzenlenerek kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacılar ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ...'in davalarının kabulüne, davacı ... ve katılan ... İdaresinin davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacılar ... ve arkadaşlarının; ... ve arkadaşlarının; ... ve arkadaşlarının; ...'ün; ... ve arkadaşlarının; ... ... ve ...'ın; ... ve ... ...'nın; ... ve ...'in; ... ve arkadaşlarının; ...'ın; ... ..., ...'ın; katılan ... ...'in; katılan ... İbrişim'in; katılan ...'ın ve diğer davacılar ve katılanların davalarının reddine, 101 ada 1, 102 ada 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182 ve 183 nolu 2/B parsel tutanaklarının iptaline, 162 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının iptaline, 25.10.2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokide N2, N3, E2, R2, 162-A, 162-B, 162-D, 162-C ile gösterilen kısımların orman vasfı ile Hazine adına tesciline, krokide 162-D, E2, N2, R2 ve N3 harfi ile gösterilen kısımların kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının kütüğün beyanlar hanesine şerhine, aynı rapor ve krokide O harfi ile gösterilen 1282,29 m², P harfi ile gösterilen 852,73 m², R1 harfi ile gösterilen 627,36 m², S harfi ile gösterilen 1212,34 m² lik kısımların çalılık ve kumluk vasfı ile Hazine adına tesciline, M harfi ile gösterilen 24576,90 m², N1 harfi ile gösterilen 10762,02 m² lik kısımların tarla vasfı ile davacı ... adına tesciline, L harfi ile gösterilen 14613,63 m² ve F harfi ile gösterilen 6221,88 m² lik kısımların tarla vasfı ile davacı ...'nin mirasçıları adına tesciline, J harfi ile gösterilen 10805,31 m² ve I harfi ile gösterilen 1757,62 m² lik kısımların tarla vasfıyla davacı ... adına tesciline, taşınmaz üzerindeki evin ...'a ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerhine, K harfi ile gösterilen 5473,68 m² lik kısmın tarla vasfıyla davacı ...'ın mirasçıları adına tesciline, G harfi ile gösterilen 4153,53 m² lik kısmın tarla vasfıyla davacı ... adına tesciline, taşınmaz üzerindeki ev ve ahırın ...'a ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerhine, E 1 harfi ile gösterilen 9654,72 m² lik kısmın tarla vasfıyla davacı ... ... adına tesciline, H harfi ile gösterilen 415,82 m² lik kısım ile, D1 Harfi ile gösterilen 14392,24 m² lik kısımların tarla vasfıyla davacı ...'nin mirasçıları adına tesciline, D2 harfi ile gösterilen 891,25 m² lik kısmın tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, C harfi ile gösterilen 13465,05 m² ve A harfi ile gösterilen 4518,05 m² lik kısımların tarla vasfıyla davacı ...'nin mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki evin davacı ...'e ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerhine, B harfi ile gösterilen 9551,52 m² lik kısmın tarla vasfı ile davacı ...'in mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki ahırın davacı ...'e ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerhine, A1 harfi ile gösterilen 1712.14 m², A2 harfi ile gösterilen 417,00 m², A3 harfi ile gösterilen 208,28 m² ve A4 harfi ile gösterilen 1550,05 m² lik toplam 3887.47 m² lik kısımların yol olarak terkine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... ... vekili, ... ve arkadaşları vekili, ... mirasçısı ..., ... mirasçıları ... ve arkadaşları, ... mirasçısı ..., ... mirasçısı ......, ... mirasçısı ..., ... ..., ... ile katılan ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar ... ve ... ... vekili, ... ve arkadaşları vekili, ... mirasçısı ..., ... mirasçıları ... ve arkadaşları, ... mirasçısı ..., ... mirasçısı ......, ... mirasçısı ..., ... ..., ...’ın tüm temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
    2. Katılan ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Her ne kadar Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kısmen kişiler adına kısmen Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazın yörede 1964 yılında yapılan kadastro sırasında çalılık ve kumluk olarak tepit harici bırakıldığı ve ilk kez 1989 tarihinde 162 parsel numarası altında kadastroya tabi tutularak kadastro tutanağının bu tarihte düzenlendiği belirlenmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, mahlulat kaydına dayanan davacıların zilyetliklerinin bulunmadığı ve zilyetlikle birleşmeyen mahlulat kaydına değer verilemeyeceği, 1324 tarih ve 12 sıra numaralı ve 1328 tarih ve 12 sıra numaralı tapu kayıtlarının ise başka parsellere revizyon gördüğü ve miktarından daha fazla yerin kişiler adına tescil edildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak, dava devam ederken orman kadstrosu ve 2/B çalışmaları yapılarak 1991 tarihinde ilan edildiği, yine hükümden önce 3402 sayılı Kanun'un 5831 sayılı Kanunla değişik ek 4. maddesi uyarınca düzeltme çalışmaları ve kullanım kadastrosu çalışmaları yapılarak orman sınırnının düzeltildiği ve ayrıca dava konusu 162 parselin bir kısmına 101 ada 1 parsel ve 102 ada 163 ila 183 parsel numaraları veridliği, nihayetinde hükümden sonra ise yörede 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca uygulama kadstrosu çalışmalarının yapıldığı ve tüm bu çalışmaların da eldeki dava dosyası sebebiyle kesinleşmeyerek davalı olarak dava dosyası içinde bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ayrıca, dava konusu yere ilişkin olarak, keşif sonucu bilirkişilerce belirlenen kıyı kenar çizgisi ile Bakanlık tarafından gönderilip uygulanan farklı bir kıyı kenar çizgisi bulunmaktadır. Mahkemece tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarlılan bölümlerin orman vasfını yitirip yitirmediği, orman sınırlarında yapılan düzeltme çalışmaları ile uygulama kadstrosu çalışmaları ve kullanım kadastrosunun mevzuata uygun olarak yapılıp yapılmadığı, kıyı kenar çizgisinin hangi usule göre belirleneceği ve taşınmazda zilyetler yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı usulünce araştılmamış olup eksik araştırma incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan tüm orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları ile 5831 sayılı Kanun'un ek 4. maddesine göre yapılan düzeltme çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri ayrı ayrı getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu alana ait geniş çaplı kadastro paftası temin edilmeli, yörede 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmalara ait tutanak ve belgeler ile tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri getirtilmeli, yine yöreye ait eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ve tüm uydu görüntüleri ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi, üç ziraat mühendisi bilirkişisi, bir fen elemanı, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve üç jeolog bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
    Keşifte öncelikle orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına ve düzeltme çalışmalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli ve bu suretle çekişmeli taşınmazın ilk orman tahdidine göre konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek düzeltme çalışmalarının ilk tahdide uygun olarak usul ve kanunun aradığı şartlar çerçevesinde yapılıp yapılmadığı açıklığa kavuşturulmalı; ayrıca çekişmeli taşınmazın hangi bölümlerinin 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı açıkça gösterilmeli; bu bölümlerin evveliyatının orman sayılan yerlerden olduğu tespit edilir ise, yalnızca bu bölümlerle sınırlı olmak üzere, 6831 sayılı Kanun’un 2/4. maddesinde sayılan yerlerde 2/B madde uygulamasının yapılamayacağı ve insan kaynaklı eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin ve baştan beri 6831 sayılı Kanun’un 17. maddesinde anılan orman içi açıklık niteliğinde olan veya sonradan bu hale gelen yerlerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceği göz önünde bulundurularak, dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirilip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiği ya da etmediği incelenerek bu olgular tartışılmalı ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaşıldığı araştırılmalı; inceleme yapılırken, orman ve 2/B sınır noktaları zeminde mahalli bilirkişilerin de yardımıyla mutlaka bulunmalı, bu sınır noktalarının kadastro paftası ve 31.12.1981 tarihine en yakın hava fotoğrafları ve memleket haritaları üzerindeki konumu denetlemeye elverişli şekilde bilirkişi raporuna yansıtılmalı ve eylemli durumu da gözetilerek orman kadastro komisyonunca dava sırasında orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilen taşınmazların 2/B madde şartlarını taşıyıp taşımadığı belirlenmeli; evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu tespit edilip de komisyon tarafından orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan 2/B madde şartlarını taşıdığı belirlenenler hakkında düzenlenen kullanım kadastrosu tutanaklarının dosya içerisinde davalı olarak bulunduğu gözetilerek, bu taşlınmazların beyanlar hanesinde 3402 sayılı Kanun'un ek 4. maddesi uyarınca yer alan kullanım ve muhdesata dair şerhlerin de denetlenmesi gerektiği unutulmamalıdır.
    Bunun yanında, hükümden sonra 3402 sayılı Kanun'un 22-a maddesi uyarınca yapıldığı anlaşılan uygulama kadstrosuna ait tutuanaklar davazlı olarak dosya içerisinde bulunduğundan, yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilirkişilerden bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmeli ve denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesine elverişli şekilde rapor alınmalıdır.
    Yine, bilirkişilerce getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
    Ayrıca; keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişilerin ve tanıkların sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlenmesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı,;3621 sayılı Yasa'nın 9/2. maddesi ile 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre taşınmazın farklı noktalarında gözlem çukurları açılarak bu çukurlardan alınan veriler incelenmli, açılan gözlem çukurları harita üzerinde işaretlenerek gösterilmeli ve kıyı kenar çizgisi tespit edilmeli ve keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile Bakanlık tarafından onaylanan kıyı kenar çizgisi fen bilirkişi tarafından kroki üzerinde gösterilmeli; farklılık olursa sebebi açıklattırılmlı; komşu parseller ile ilgili oluşturulan kıyı kenar çizgisi ve komşu parsellerin kıyı kenar çizgisine ilişkin durumu araştırılmalı ve bundan sonra toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ... ... vekili, ... ve arkadaşları vekili, ... mirasçısı ..., ... mirasçıları ... ve arkadaşları, ... mirasçısı ..., ... mirasçısı ......, ... mirasçısı ..., ... ..., ...’ın tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle katılan ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 51,50 TL'nin temyiz eden ... mirasçısı ..., ... ... ve ...'dan ayrı ayrı alınmasına, 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 55,50 TL'nin temyiz eden davacılar ... ve ... ..., ... ve arkadaşları, ... mirasçısı ..., ... mirasçıları ... ve arkadaşlarından ayrı ayrı alınmasına, 06.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi