Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanık ..."a yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Tekerrüre esas alınan ilamın belirtilmemesi, sanığın adli sicil kaydında bulunan ilamların ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 2-Diğer hükümlerin temyizine gelince; a-Sanık ... hakkında yaralama ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde; UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık ..."un hükümden sonra 12/05/2016 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak sonucuna göre sanığın öldüğünün tespit edilmesi halinde, sanık hakkındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK"nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu, b-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ise; Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, şikayetçi ile aralarında husumet bulunması, dinlenen tanık Fatma Çakmak"ın tehdit eylemine ilişkin görgüsünün olmaması ve yine olay yerinde tutulan suç tarihli tutanak ile haciz tutanağında sadece sanığın şikayetçiye saldırarak darp ettiği belirtilmiş olup tehdit eylemine ilişkin tespit bulunmaması karşısında, tehdit suçunun oluştuğuna dair kanıtların nelerden ibaret olduğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık ... açısından diğer yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.