13. Hukuk Dairesi 2013/22609 E. , 2013/22167 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalı idare ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve müvekkili şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, müvekkilinin 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirdiğini ve ödediğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek 12.000,00 TL nin kesinti tarihlerinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 16.825,45 TL.ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davanın dava dilekçesinde 12.000,00 TL.nin tahsilini istemiş,31.07.2011 tarihli ıslah dilekçesi
İle talebini 16.825,45 TL.ye çıkarmış, mahkemece talep edilen tüm alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Oysa ki, davacı ıslah ile artırdığı miktara dava tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği için ancak ıslah tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. Hal böyle olunca mahkemece dava dilekçesinde talep edilen 12.000,00 TL.ne dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile artırılan 4.835,45 TL.ye ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulaması gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
3-2-Harçlar Kanunu" nun 13/j. maddesi gereği, davalının harçtan muaf tutulması gerekirken bakiye harcın davalıdan tahsiline ve davacı tarafından yatırılan yargılama giderleri içinde yer alan harçların da yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının bir numaralı bendinin bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen (Davanın Kabulüne, 16.825,45 TL alacağın 12.000,00 TL.nin dava,bakiye 4.83585.343,90 TL.nin ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline) söz ve rakamlarının, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harca hükmedilmesine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına,hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan “178,20 TL peşin harç, 72,00 TL ıslah harcı,” söz ve rakamlarının hükümden çıkartılarak aynı bentte yer alan “896,20” rakamının “746,00” olarak değiştirilmesine,hüküm fıkrasına 5.bent olarak “Davacı tarafından yatırılan 150,20 TL harcın talep halinde davacıya iadesine” cümlesinin eklenmesine,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.