Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8669
Karar No: 2020/4547
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8669 Esas 2020/4547 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kadastro sırasında tespit edilen ve tapu kayıtlarında davalı adına kayıtlı olan bir taşınmazın orman vasfı konusunda dava açılarak itiraz edilmesi üzerine açılmıştır. Mahkeme, taşınmazın orman vasfında olmadığı gerekçesiyle davalılar adına tapuya tesciline karar vermiştir. Ancak, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarında yeterli bilgi sunulmadığından ve keşif usulünün doğru uygulanmadığından dolayı, davanın tekrar görülmesi ve çekişmeli taşınmaza ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15, 20, 25 yıl öncesine ait en az üç hava fotoğrafı ile taşınmazın niteliğinin belirlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesi
- 3116 sayılı Su Ürünleri Kanunu
- 4785 sayılı Vergi Usul Kanunu
- 5658 sayılı Kara Avcılığı Kanunu
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesi (yürürlükten kaldırılmış)
16. Hukuk Dairesi         2020/8669 E.  ,  2020/4547 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
    KANUN YOLU: TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 17 parsel sayılı taşınmaz 3.160,00 metrekare yüzölçümü ile tapu kayıtlarına dayanılarak davalı ... (ölü) adına tespit edilmiştir. Davacı ... İdaresi taşınmazın orman olduğu iddiası ile itiraz ederek dava açmıştır. Mahkemece, ""hüküm gününden sonra 6831 sayılı Yasa"nın, 2896, 3302, 3373 sayılı Kanunlarla değişikliğe uğraması nedeniyle, ormanın tanımı değişmiş olmakla, bakanlığın, taşınmazın orman olmadığı yönündeki mütalaasının hükme yeterli olmayacağından, taşınmazların orman olup olmayacağının orman yüksek mühendisi bilirkişi aracılığıyla taşınmazın orman olup olmayacağının belirlenmesi"" gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 17 parsel sayılı taşınmazın davalı ... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davaya ve temyize konu 17 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Ancak, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın eğiminin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazın niteliğinin saptanması bakımından taşınmazın bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli ve tespit tarihinden 15, 20, 25 yıl öncesini gösteren hava fotoğrafları getirtilerek keşifte usulünce uygulanmamış, keşif sırasında uygulandığı belirtilen hava fotoğraflarının ise hangi tarihli oldukları açıklanmamış ve kadastro paftası ile de çakıştırma yapılmamış olduğundan, yapılan araştırma ve inceleme bölüm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    O halde, Mahkemece, çekişmeli taşınmazı kapsayan en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15, 20, 25 yıl öncesine ilişkin en az üç adet hava fotoğrafı ve bu hava fotoğraflarından üretilen memleket haritaları ilgili yerlerden istenilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra önceki bilirkişiler dışında iki orman mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun"un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas-Karar; 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas-Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas-Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanun"un 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli; en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, tespit tarihinden 15, 20, 25 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilerce incelenip, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıklarını gösteren, bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece belirtilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de kadastro hakimi, infazı mümkün ve doğru sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmakla yükümlü olduğu halde, Mahkemece çekişmeli 17 parsel sayılı taşınmaz toplam 2016 pay kabul edilmesine rağmen, hüküm yerinde 1992 pay dağıtılmak suretiyle pay-payda eşitliği sağlanmadan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesine aykırı şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi