
Esas No: 2021/13148
Karar No: 2022/7128
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/13148 Esas 2022/7128 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan 5 kez 820 TL adli para cezası verilmiştir. Mahkeme, sanığın şikayetçi adına birden fazla sözleşme hazırlamasının cezada alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektiren teşdit sebebi olduğunu gözetilmeden cezalandırılmasının isabetli olmadığına hükmetmiş ve karar kanun yararına bozulmuştur. İhbarnamede, dosyada mevcut bilirkişi raporuyla sanığın sahte cep telefonu aboneliği sözleşmelerindeki imzaların kendisine ait olmadığı belirtilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi, ispatlanamayan suçlama üzerine sadece sözleşmelerin sanığın acentesi tarafından gerçekleştirildiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Kararda 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca ceza verildiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...'ın anılan Kanunun 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca (5 kez) 820,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17/12/2015 tarihli ve 2015/183 Esas, 2015/1592 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 07/10/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.10.2020 tarihli ve KYB. 2020-94591 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Katılanın bilgisi dışında altı adet sahte cep telefonu aboneliği sözleşmesi düzenlediğinden bahisle sanığın mahkûmiyetine karar verilmişse de, dosyada mevcut 09/10/2014 tarihli bilirkişi raporu ile söz konusu abonelik sözleşmelerinde yer alan imzaların sanığa ait olmadığının tespit edildiği, yine sanığın tüm aşamalarda vermiş olduğu beyanlarında da üzerine atılı bulunan suçlamayı kabul etmeyerek bahse konu sözleşmelerin alt bayii tarafından aktive edildiğini belirttiği anlaşılmakla, yargılama aşamasında da sanık aleyhine bir delil elde edilmeksizin sadece sözleşmelerin sanığın sahibi ve yetkilisi olduğu acente tarafından gerçekleştirildiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Kabule göre de, sanığın şikâyetçi adına 29/03/2009 günü beş ayrı abonelik sözleşmesi hazırlaması şeklindeki aynı anda aynı mağdur hakkında birden fazla sözleşme hazırlanması yönündeki eyleminin belirlenecek cezada alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektiren ve 5237 sayılı Kanunun 61. maddesinde yazılı bir takdiri artırım (teşdit) sebebi olduğu gözetilmeden, 5 kez ayrı ayrı 820,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasında, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (1) numaralı maddesi yönünden yapılan değerlendirmede;
26.10.1932 tarih ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Mahkemece kanun yararına bozma isteminde ileri sürülen nedenler yönünden dosya kapsamında tüm deliller tartışılıp takdir edilmek suretiyle karar verildiği ve delil takdiri yapılarak verilen kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceği gibi ... İletişim adlı iş yerinin yetkilisi olan sanığın bizzat sözleşme oluşturma fiilini gerçekleştirmese dahi suça konu hatların aktivasyonunu sağlayacak onay işlemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
II-Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (2) numaralı maddesi yönünden yapılan değerlendirmede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17/12/2015 tarih ve 2015/183 Esas ve 2015/1592 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 11/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.