Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/680 Esas 2012/2166 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/680
Karar No: 2012/2166
Karar Tarihi: 17.02.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/680 Esas 2012/2166 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/680 E.  ,  2012/2166 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçüm miktarının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; taşınmazın yüzölçümü miktarının tespitine dair verilen 25.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar, kamulaştırmadan önceki 1695 sayılı parselin maliki olduklarını, kamulaştırmadan sonra 17.325,45 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün 1910 sayılı parsel olarak adlarına kayıtlı bulunduğunu, ancak fiili kullanım ve zemin durumuna göre taşınmazın 21.780,00 m2 olduğunu, tapu kaydındaki yüzölçümün buna göre düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., uyuşmazlığın ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesine göre giderilebileceğini, açılan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacıların maliki oldukları 1910 sayılı parsel yüzölçümünün 20.586,00 m2 olduğunun tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
    Burada öncelikle belirtilmelidir ki, harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. Kayıt malikinin çap kapsamı
    dışında fiilen başka taşınmaz bölümlerini de kullanıyor olması, çapının dışındaki bölümlerde hak iddiasına olanak tanımaz.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesinde ise mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Yapılan bu saptamalara göre, davacıların 1910 sayılı parseli haritaya bağlı olduğundan ve mülkiyet hakkını kapsamını haritanın kapsamı tayin edeceğinden, davanın reddi yerine komşu taşınmazlar haritalarında bozacak ve onlara tecavüz edecek şekilde davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.