MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya arasında bulunan davaya konu nüfus cüzdanı aslı hakkında mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
1- 04.12.2006 tarihinde sanığın akrabasının evinde yapılan arama neticesinde üzerinde sanığın fotoğrafı bulunan ancak ..."ın kimlik bilgilerine göre doldurulmuş nüfus cüzdanı ile pasaport, yine ..."nın kimlik bilgilerine göre doldurulmuş nüfus cüzdanı ele geçirildiği, soruşturma aşamasında belgelerin farklı yer nüfus müdürlüğü ve emniyet müdürlüğünden çıkartıldığından bahisle ayırma kararı verilip, temyize konu davanın ... adına sahte nüfus cüzdanı düzenletmek suçuna ilişkin olması karşısında; sanığın eylemlerinin sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanunun 204/1, 43/1. maddeleri kapsamında zincirleme biçimde tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabileceği cihetle; mükerrer yargılamanın önlenmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi açısından, tefrik edilen soruşturmaların akıbeti araştırılıp, açılmış olan kamu davası/davaları varsa bu davalara ilişkin dosyaların celp edilip, incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, birleştirme olanağının bulunması halinde kamu davalarının birleştirilmesi aksi takdirde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması, belgelerin kurumdan alınıp alınmadığının ve eğer kurumdan alınmış ise hangi dayanak belgelere istinaden alındığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde araştırılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
Suça konu belgenin 04.12.2006 tarihinde ele geçirilmesine göre suç tarihinin 04.12.2006 olduğu gözetilerek sanığın sübutu kabul olunan eylemi nedeniyle suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken, suç tarihinden önce yürürlükten kalktığı için uygulanma olanakları bulunmayan 765 sayılı Yasanın 350/1 ve 647 sayılı Yasanın 4 ve 5. maddeleri uyarınca hüküm kurulması ve gerekçeli karar başlığında da suç tarihinin yanlış gösterilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 2 no lu bozma sebebi yönünden sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 03.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.