21. Hukuk Dairesi 2011/11749 E. , 2013/3893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Aralık 2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı 01.02.1993-01.04.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve son üç buçuk yıldaki 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılığı geçerli kabul edilerek, 2008 yılı Aralık ayı itibariyle SSK dan yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 10.10.1980-31.05.1991; 02.04.2005-28.07.2005 01.08.2005-17.11.2005 ve 18.11.2005-30.11.2008 tarihleri arasında SSK kapsamında sigortalı olduğu, 27.04.1993-31.03.2005 ve 04.04.2005 tarihinden itibaren devam eden vergi kaydının bulunduğu, 01.02.1993 tarihinden itibaren devam eden oda kaydının bulunduğu ve bu kayda istinaden 01.02.1993 tarihinden itibaren Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının başlatıldığı ve 01.02.1993-01.04.2005 tarihleri ile SSK sigortalılığının 28.07.2005 tarihinde sona erip tekrar 01.08.2005 tarihinde başlaması nedeniyle 29.07.2005 tarihinden itibaren Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının başlatıldığı ve davacının da 29.07.2005 tarihinden itibaren tekrar başlayan Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı yerine SSK sigortalısı olduğunun tespitini istediği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 506 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak çözüme kavuşturulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatları gereğidir.
1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 saılı yasanın 53/1 maddesinde "Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı" bildirilmiştir. 17.4.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen 5510 sayılı Yasanın "sigortalılık hallerinin birleşmesi" başlıklı 53/1. maddesinde "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı bildirildiğinden 1.10.2008 tarihli 5510 sayılı yasanın 53/1 maddesi kapsamında uygulama yapılmalı ve bu kapsamda da çakışan sigortalılıklarda daha önceden başlayan sigortalılığa değer verilmelidir.13.2.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen ve 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmesi başlıklı 53/1. maddesinde ise "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çakışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı" belirtilmiş ve aynı yasanın Geçici 33. maddesinde ise "Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz”hükmü getirilmiştir.
Somut olayda davacının ihtilaflı dönemde 01.08.2005-17.11.2005 tarihleri arasında SSK’na tabi zorunlu sigortalılığı bulunmakla beraber, 01.02.1993 tarihinde başlayan zorunlu 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının oda kaydının devam etmesi nedeniyle önceden başlayıp devam eden sigortalılık 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık olduğundan 29.07.2005 tarihinden sonraki Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının önceden başlayan sigortalılığı 1479 sayılı Yasa kapsamındaki Bağ-Kur sigortalılığı olduğundan Kurum işlemine geçerlilik tanıyarak, davanın reddine karar vermekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.