Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8356
Karar No: 2013/11951

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8356 Esas 2013/11951 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/8356 E.  ,  2013/11951 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., davalı birleşen dosya davacısı Hazine ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, ... Köyü, 517 ve 524 parsel numaralı sırasıyla 8200,00 m² ve 7500,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlardan, 524 parselin tamamının ve 517 parselin ise 4/6 hissesinin müvekkili adına tapuda kayıtlı olduğunu ve yörede 2003 yılında ilk kez yapılan orman kadastrosu sırasında 524 parselin tamamının 517 parselin ise bir kısmının öncesinin orman olduğu ve fiilî durumu nedeniyle orman vasfını kaybettiği gerekçesiyle 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılarak 2/B madde kapsamına alındığını belirterek müvekkiline ait tapulu taşınmazların orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğu iddiasıyla bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 524 parsel sayılı taşınmaz yönünden 30.09.2009 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B1) ve (B2) ile gösterilen bölümleri yönünden, 517 parsel yönünden ise, yine aynı rapora ekli krokide (B2), (B3) ve (B4) ile gösterilen bölümleri yönünden yapılan orman kadastro tespit komisyonu kararının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili ile davalı Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 04/04/2012 gün 2011/17069 - 2012/5142 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; iki kez keşif yapılmış, 1. keşif sonunda orman bilirkişisi İsmet Taşan tarafından hazırlanan raporda 517 parselin krokide (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen ve 524 parselin (A) ile gösterilen bölümlerinin öncesinin orman sayılan yer olduğunu belirlemiş, 2. keşif sonunda ise, orman bilirkişileri ... tarafından hazırlanan kurul raporunda ise, çekişmeli 517 ve 524 parsel sayılı taşınmazların öncesinin tamamıyla orman sayılmayan yer olduğu ifade edilmiştir. İki keşif sonunda hazırlanan orman bilirkişi raporları birbiriyle çelişkili olup, mahkemece bu çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Her nekadar; üç kişilik orman bilirkişi kurul raporunun içeriği, raporlarına ekli olarak gösterdikleri aplikeli memleket haritası ile uyuşmuyor ve taşınmazların çevresinde yapraklı ağaç rumuzu bulunmasına rağmen, yapraklı ağaç rumuzuna meyve ağacı simgesi denmiş ise de, kurul raporunun kendi içindeki çelişkileri ile mahkemece alınan ilk rapor arasındaki çelişkileri giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir. Bu durumda; karara
    dayanak alınan uzman orman bilirkişi raporları birbiriyle ve kendi içinde çelişkili olup, raporlar çekişmeli taşınmazların öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığından, bu raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz. O halde, mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları, varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak orman tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, bilirkişilerden uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir.
    Hazine vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 25/09/2012 gün 2012/8452 - 10633 sayılı kararı ile ""dava konusu Osmaniye Köyü 517 ve 524 nolu parseller hakkında davalı Hazine tarafından asliye hukuk mahkemesinin 2008/370 ve 2008/ 454 esaslarında kayıtlı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, davaların derdest olduğu, hakim tarafından yargılama sırasında aralarındaki bağlantı nedeniyle dosyaların birleştirilmesinin düşünülebileceği"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ... tarafından açılan davanın konusuz kalması nedeni ile reddine, birleşen 2008/370 E sayılı dosyada Hazine tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı birleşen dosya davacısı Hazine ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosunda itiraz ve tapu iptali tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 25.04.2003 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1964 yılında yapılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye göre, somut olayda, Hazine tapuda gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; açılan davadan vazgeçmiş sayılacağının kanunun âmir hükmü gereği olduğundan sonuç itibariyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hüküm fıkrasında, davacı Hazine ve davalı ... Yönetimi aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının 1. bendinin, (C) ve (D) bölümlerinin çıkarılarak bunların yerine
    “Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına”, 2. bendinin (C) bölümünün çıkarılarak bunun yerine “ vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ibarelerinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi