Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21643
Karar No: 2017/258
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/21643 Esas 2017/258 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hazine vekili, bir taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptal edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, bu karar temyiz edilmiştir. Ancak, mahkeme incelemesi yetersiz kalmıştır. Taşınmazın bulunduğu yerde oluşturulan kıyı kenar çizgisi haritası gereği gibi uygulanmamıştır. İdarenin önceden yaptığı saptamalar ve kurulan komisyon çalışmalarının da göz ardı edildiği, bilirkişi raporlarında oluşan çelişkiler nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.06.2003 gün 97/110 sayılı kararı doğrultusunda, idari saptamalardan takdiri delil olarak yararlanılması, bilirkişi kurulu aracılığıyla detaylı bir inceleme yapılması ve kararın bu incelemelere göre verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. ve 440/I maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi         2016/21643 E.  ,  2017/258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı Hazine vekili, ... İli, ... İlçe"sinin, Marmara Denizi sahilinde bulunan arazilerinin bir kısmını kapsayan alanda, sahil şeridinin kullanım esaslarını tespit etmek amacıyla ... Valiliği"nce Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonu kurulduğunu, tespit komisyonunca oluşturulan kıyı kenar çizgisinin usulünce onaylanarak kesinleştiğini, dava konusu... parsel nolu taşınmazın 613,25 m2"lik kısmının kıyı kapsamında kaldığını açıklayarak, 320 parselde kayıtlı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 613,25 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ön inceleme duruşmasına katılarak, dava konusu edilen yerlerin tapulu taşınmazları olduğunu beyanla mahkemece tespit yapılmasını istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 320 parselde kayıtlı taşınmazın 287,30 m2"lik kısmının tapu kaydının iptaliyle tescil harici bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde İdare tarafından 19.12.2011 tarihinde oluşturulan kıyı kenar çizgisi haritası ve ekleri getirtildiği halde gereği gibi uygulanmamıştır. İdarenin önceden kıyı kenar çizgisi oluşturmak için yaptığı saptamalar ve bu konuda kurulan komisyon çalışmalarının ortaya çıkardığı bilimsel değerler gözardı edilmemelidir.
    Dosya içerisindeki ziraat yüksek mühendisi, harita yüksek mühendisi, jeoloji mühendisleri ve jeomorfolog bilirkişiler tarafından düzenlenen 03.01.2015 tarihli raporda, taşınmazın ...Gölünün etki alanının içinde kaldığı, Kıyı Kenar Çizgisi"nin, parselin daha güneyinden (sarı renk ile gösterilen) sahadan geçmesinin gerektiği belirtilmiş ise de, bilirkişi raporu eki belgelerde bilirkişilerce oluşturulan bu kıyı kenar çizgisi (sarı renk ile gösterildiği bildirilen) gösterilmediği gibi, heyetlerince tespit edilen bu kıyı kenar çizgisine göre dava konusu taşınmazın ne kadarlık bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığına dair
    bir hesaplama da yapılmamıştır. Ayrıca gerek 24.11.2014 tarihli Fen Bilirkişi raporu ekindeki pafta örneğinde gerekse de kurul raporunun ekinde bulunan kadastral pafta örneğinde, hesaplamaya dahil edilen A, B, C alanları dışında C ile gösterilen alanı doğu istikametinde takip eden bölümde bir alanın daha kıyı kenar çizgisi içerisinde gösterilmesine rağmen hesaplamaya dahil edilmemesinin nedeni, raporlarda ve karar içeriğinde açıklanmamıştır. Bilirkişi kurulunun, kıyı kenar çizgisinin parselin daha güneyinden sarı renk ile gösterilen sahadan geçmesi gerektiğine ilişkin beyanlarından, bilirkişi kurulu tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile idare tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisinin örtüşmediği, buna rağmen idare tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile bilirkişi kurulu tarafından belirlenen kıyı kenar çizgisi arasındaki çelişkinin nedenleri üzerinde durulmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26.06.2003 gün 97/110 sayılı kararı doğrultusunda, idari saptamalardan takdiri delil olarak yararlanmak, bilirkişi kurulunca belirlenen kıyı kenar çizgisi ile İdarece oluşturulan kıyı kenar çizgisinin örtüşüp örtüşmediği, örtüşmemekte ise kıyı kenar çizgisinin parselin neresinden geçtiği, idarece oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile bilirkişiler tarafından tespit edilen kıyı kenar çizgisi arasındaki çelişkinin nedenleri hakkında bilirkişi kurulundan bilimsel gerçeklere ve maddi bulgulara dayalı, denetime açık ek rapor almak, yapılacak bu araştırmalarla, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisinin hangi tarafında kaldığı, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması durumunda ise ne kadarlık bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, oluşacak durum, dosya içeriği, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan diğer tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek, sonucuna göre karar vermektir.
    Anılan yönler gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi