Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı sigorta şirketlerine ...poliçesi ile sigortalı araçların karıştığı kazada müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek dava sonucunda belirlenecek geçici ve sürekli işgöremezlik zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 19.11.2013 tarihli dilekçesi ile talep artırımında bulunarak, geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak 11.215,64 TL"nin davalı M.. A.."den, 5.607,81 TL"nin ise davalı ... Sigorta A.Ş."den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketleri vekilleri ayrı ayrı, müvekkillerinin sigortalı araç sürücülerinin kusurları oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu oldukları belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 11.215,64 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararının davalı M.. A.."den, 5.607,81 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararının ise davalı Aviva Sigorta A.Ş."den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur ve maluliyet oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı istemine ilişkindir. Davalı M.. A.."ye ....poliçesi ile sigortalı....plakalı araç transit münibüs olup, bu nedenle tazminata anılan sigorta şirketi yönünden avans faizi yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yasal faiz yürütülmüş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, davalı M.. A.. hakkında kurulan ve hükmün 1. paragrafında yer alan "yasal" ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "avans" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.10.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.