Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1346
Karar No: 2012/2098
Karar Tarihi: 16.02.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1346 Esas 2012/2098 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/1346 E.  ,  2012/2098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, 26.04.1993 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalılar, satış vaadi sözleşmesinin taraflarca feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece,11.04.1995 tarihli fesihnamenin davacının gerçek iradesini yansıtmadığı,satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğini yitirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Borçlar Kanununun 12. maddesinde ise; kanunen biçim koşuluna bağlı olan akitlerin değiştirilmesinin de ancak aynı biçim koşuluna uyularak yapılması gereğine değinilmiştir. Başka bir deyişle, yasal şekle bağlı olarak yapılmış sözleşmede var olan borcun içeriğini genişleten herhangi bir kaydı kaldıran veya değiştiren sözleşmeden doğan borçları ağırlaştıran sözleşmelerin de asıl sözleşmenin yapıldığı şekle uygun olarak yapılması zorunludur.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davalılar ... Noterliği"nin 26.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ... ili ... ilçesi ... köyü 117 ada 4 parsel(eski 132 parsel) sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını davacıya satış vaadinde bulunmuşlardır.Bu satış vaadi sözleşmesini taraflar aynı noterlikte düzenlenen 11.04.1995 tarihli düzenleme şeklindeki fesihname ile feshetmişlerdir.Bu durumda davacının dayandığı 26.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesinin hüküm ve kuvveti kalmamıştır.Davacı ise 11.04.1995 tarihli fesihnamenin gerçek iradesini yansıtmadığını muvazaalı olduğunu ileri sürmüştir. 6100 sayılı HMK "nun 201.maddesine göre senede bağlı olan ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki her türlü iddianın aynı güçte delille ispatlanması gerekir.Davacı tarafın 11.04.1995 tarihli fesihnamenin aksini gösterir aynı kuvvette bir yazılı bir delili bulunmamaktadır.
    Bu saptamalara göre; davacı dayanağı 26.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesinin 11.04.1995 tarihli fesihname ile taraflarca feshedildiği anlaşıldığından davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 16.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi