Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen, müşteki ..."a yönelik hakaret ve silahla tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Hakaret suçundan hüküm kurulurken seçimlik cezalardan hapis tercih edilmesine karşın, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı biçimde hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı 1-Eleştiri dışında hakaret suçuna ilişkin cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE hakaret suçuna ilişkin HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanığın, müşteki ..."a yönelik silahla tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden ise ; Başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Sanık hakkında şartları oluşmadığı halde tekerrür hükümlerinin uygulanması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, fakat bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, hüküm fıkrasında yer alan tekerrüre ve tekerrür nedeniyle denetimli serbestliğe ilişkin kısımların çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 02/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.