Esas No: 2020/5012
Karar No: 2022/7435
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/5012 Esas 2022/7435 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/5012 E. , 2022/7435 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet, İftira
HÜKÜM : 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere; iftira suçundan sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin katılma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yargılama sonlandırılmış ise de, 5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan Gümrük İdaresi vekilinin hükmü temyize hakkı bulunduğu aynı Kanunun 237/2. maddesi uyarınca katılma talebinin kabulüyle, davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ...'ya iftira suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık ...'nın iftira ve 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz talebi ile katılan ... İdaresi vekili ve sanık ...'un 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamına göre, sanıkların kaçak sigara sattığına dair ihbar üzerine yol kenarında bulunan sanık ...'nın telaşlı bir halinin olduğunun görüldüğü, daha sonra olay yerine sanık ...'un aracıyla geldiği, sanıklara haklarında ihbar olduğunun söylendiği ve araçta arama yapıldığı ancak kaçak sigaralara rastlanmadığı, sanık ...'nın sanık ...'in araçla sigaraları katılan ...'a götürmüş olabileceğini söylemesi üzerine katılan ...'a gidilerek durumun anlatıldığı ve katılan ...'un kaçak sigaralarla ilgisinin olmadığını söylediği, kolluğun tekrardan olay yerine dönerek çalılar ve çamların arkasına gizlenmiş vaziyette 144 karton kaçak sigara ele geçirdiği olayda, sanıkların aşamalardaki beyanlarında kaçak sigaraların kendilerine ait olmadığını söylemeleri karşısında ele geçirilen kaçak sigaraların sanıklara ait olduğuna ilişkin mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatleri yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, doğrudan 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkrasından yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
5-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi lehine karar tarihi itibariyle maktu vekalet ücretinin sanıklardan payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken ayrı ayrı alınmasına karar verilmesi,
6-5607 sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince kaçakçılık suçuyla birlikte işlenen sahtecilik suçu dışında, kaçakçılık suçundan açılan davaların başka suçlardan dolayı açılan davalarla birlikte görülemeyeceği hususu gözetilmeden iftira suçundan açılan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.