14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1513 Karar No: 2012/2097 Karar Tarihi: 16.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1513 Esas 2012/2097 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/1513 E. , 2012/2097 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 27.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı köy tüzel kişiliğine tahsisli genel su isale hattından yararlanmasına engel olunmak amacıyla 3091 sayılı yasa uyarınca alınan men kararı nedeniyle taraflar arasında çıkan muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava konusu edilen suyun içme suyu memba tahsis ve tevzi komisyonunun 14.01.1999 tarihli kararı ile köye tahsis edildiği bu tahsis kararının öncelikle idari yargıda iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun değişik 2. maddesine göre idari yargı yerinde görülecek davalar, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardır. Eldeki davada genel suyun davalı köye tahsis edildiği çekişme konusu değildir.Davacı, davalı köy tüzel kişiliğine ait şebekesinden su isale hattı ile su alması üzerine ortaya çıkan muarazanın giderilmesini talep ettiği idari bir tasarrufun iptalini istemediğine göre uyuşmazlığın çözüm yeri adli yargıdır. Mahkemece, tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.