4. Ceza Dairesi 2014/28565 E. , 2018/18719 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Somut olayda, sanığın katılana gönderdiği mesaj ile açıkça, kendisinin veya yakınlarının hayatına, vücut bütünlüğüne ve cinsel dokunulmazlıklarına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini belirttiğinin mahkemece kabul edilmesi karşısında, TCK"nın 106/1-1. cümle kapsamında kalan bu sözlerin tehdit kastı taşımadığı ve katılan üzerinde korku ve endişe oluşturmadığı şeklindeki kanuni temelden yoksun gerekçe ile beraat karar verilmesi,
2-Sanığın, katılana yönelik hakaret suçundan dolayı mahkumiyet hükmü kurulurken, sanığın sabıkasız olduğunun anlaşılması, yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak cezasının ertelenmesi, hakaret suçunda giderilmesi gereken ölçülebilir, belirlenebilir maddi (somut) bir zarar oluşmaması ve manevi "zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, zararın giderilmediği" biçimindeki kanuni olmayan gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Sanığa yükletilen hakaret suçundan temel cezanın alt sınırdan belirlenmesine karşın, erteleme nedeniyle TCK"nın 51/3. maddesi gereğince, denetim süresinin gerekçe gösterilmeksizin 2 yıl olarak uygulanması,
4- Bozma kararına uyulması ve TCK"nın 106/1-1. cümle kapsamında kalan tehdit suçunun oluştuğunun kabulü halinde; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 1 numaralı bozma dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.