10. Hukuk Dairesi 2015/572 E. , 2015/14524 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, malûllük aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1994 – 01.03.2007 döneminde 506 sayılı Kanuna tabi 1.460 prim ödeme gün sayısı bulunan, 30.04.2007 tarihli malûllük aylığı tahsis başvurusu davalı Kurumca reddedilen sigortalının işbu davayı açtığı, yargılama aşamasında ... Kurumu Başkanlığı ... İhtisas Kurulu tarafından 18.09.2013 günü rapor düzenlenerek çalışma gücünün en az % 60 oranında kaybedildiğinin, malûllük başlangıç tarihinin 22.03.2007 olduğunun belirtildiği anlaşılmakta olup mahkemece, 22.03.2007 gününden itibaren malûllük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 53. maddesinde, çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği belirlenen sigortalının malûllük sigortası bakımından malûl sayılacağı, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte, malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızalarının bulunduğu önceden veya sonradan saptanan sigortalıların bu hastalık veya arızaları nedeni ile malûllük sigortası yardımlarından yararlanamayacakları belirtildikten sonra 54. maddesinde malûllük aylığından faydalanma koşulları; 53. maddeye göre malûl sayılmak, toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak olarak sıralanmış, 56. maddesinde, sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve malûllük aylığına hak kazanan sigortalının aylığının ödenmesine, kendisinin yazılı isteğinden, malûl sayılmasına esas tutulan raporun tarihi yazılı isteğini izleyen takvim ayından sonraki bir tarih ise bu raporun tarihinden sonraki ay başından başlanacağı açıklanmıştır.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren 25. maddesinde, 4/1-(a) maddesi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60"ını kaybettiği tespit edilen sigortalının malûl sayılacağı, ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60"ını yitirdiği önceden veya sonradan belirlenirse sigortalının bu hastalık sebebiyle malûllük aylığından yararlanamayacağı bildirildikten sonra 26. maddesinde aylık bağlama şartları; 25. maddeye göre malûl sayılmak, en az 10 yıldan beri sigortalı bulunup toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak, malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra Kurumdan yazılı istekte bulunmak olarak sıralanmış, 27. maddesinde de, malûllük aylığının, 4/1-(a) maddesi kapsamındaki sigortalıların, malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini izleyen ay başından itibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca belirtilmelidir ki malûllük sigortasından aylık bağlanması istemine ilişkin davalarda, Kuruma başvuruda bulunulduğu tarih itibarıyla tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle, Anayasa’nın “Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması” başlığını taşıyan 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm, 6100 sayılı Kanunun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, bütün şartların yerine getirildiği tarihi izleyen ay başından itibaren aylığa hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulmalı, kuşkusuz, yargılama aşamasında aylık bağlama koşulları gerçekleşen sigortalı yönünden tahsis talep günü itibarıyla şartlar oluşmamakla Kurumun dava açılmasına sebep olan herhangi bir haksız işleminin de söz konusu bulunmadığı gözetilerek yargılama giderleri buna göre değerlendirilmelidir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, öncelikle gerekli tüm bilgi ve belgeler Kurumdan getirtilip varsa diğer sigortalılıklar ve askerlik borçlanması dahil olmak üzere toplam prim ödeme gün sayısı açıklıkla belirlenmeli, sonrasında yüzde olarak çalışma gücü kayıp oranı ile malûllük olgusu gerçekleşmiş ise bunun başlangıç tarihi yönünden ... Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu’ndan rapor alınmalı, kaybın %60 – 2/3 oranında olduğu anlaşıldığı takdirde 5510 sayılı, en az 2/3 oranında çalışma gücünün yitirildiği saptandığında ise 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında diğer tahsis koşulları irdelenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, dosyada yer alan bilgiler çerçevesinde yeterli prim ödeme gün sayısı bulunmamasına karşın istemin hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre, tahsis talep tarihinden önce aylık bağlanamayacağı, ayrıca % 60 oranının benimsendiği 5510 sayılı Kanunun 25. maddesine dayanıldığı takdirde aylığın, maddenin yürürlüğe girdiği 01.10.2008 gününden önce başlatılamayacağı dikkate alınmaksızın karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.