Esas No: 2019/449
Karar No: 2021/1937
Karar Tarihi: 17.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/449 Esas 2021/1937 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/449 Esas
KARAR NO: 2021/1937 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2018
NUMARASI: 2017/551 E., 2018/1097 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili müvekkili faktoring şirketi ile dava dışı ... Ltd Şirketi arasında 12/11/2013 tarihli faktoring sözleşmesi yapıldığını, adı geçen şirketle ... AŞ adına tanzim edilen 28.320 TL tutarındaki faturanın 14.000 TL lik kısmının faktoring işlem belgeleri ile temlik alındığını bunun karşılığında ... Ltd Şti tarafından düzenlenen 14.000 TL bedelli çekin ... şirketi tarafından ciro edilerek müvekkiline teslim edildiğini, faktoring sözleşmesi ile alınan çekin ödenmemesi üzerine icra takibine başladığını davalının kötü niyet ile takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalinin ve davalıya ait bağımsız bölümün 3.şahısa devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, şirketteki payını 03/11/2015 tarihli sözleşmeyle ...'e devrettiğini, devrin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlandığını, devirden iki yıl sonra bu davayla karşılaşmasının davacının kötü niyetini gösterdiğini, şirket ortağı olduğu için kefil olarak sözleşmeye imza attığını, dolayısıyla sorumluluğun da şirketteki hisselerini devretmesi nedeniyle sona erdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; "takibin dayanağının davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı davacı ile dava dışı ... Ltd. Şti arasında bağıtlanan 12/11/2013 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığı, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporundaki tespitler uyarınca; davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla 03.02.2017 tarihinde muhatap bankaya ibraz edilen 14.000,00 TL’lik çekin karşılıksız kalması nedeniyle, taraflar arasında imzalanan Genel Faktoring Sözleşmesi’nin VII - 7. Maddesi uyarınca, muaccel hale gelen alacağa muaccel hale geldiği tarihten itibaren, T.C. Merkez Bankası gecelik borçlanma faizi + 40 oranında temerrüt faizi hesaplandığı, alacağın muaccel hale geldiği 03.02.2017 tarihinde T.C. Merkez Bankası Gecelik Borçlanma Faiz Oranı’mn % 9,25 olduğu, buna göre % 9,25 + 40 = % 49,25 temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplama yapıldığı, davacı şirket tarafından faktoring işleminin gerçekleştirildiği 15.11.2016 tarihinde, 03.02.2017 tarihli çek vadesine 7 gün valör ilave edilerek, 10.02.2017 tarihine kadar faiz tahakkuk ettirildiği, anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK'nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. nolu takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 11.590-TL asıl alacak, 1.707,09-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.297,09-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %49,25 oranında akdi faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 2.659,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; eksik incelemeyle karar verildiğini, müvekkilinin hisselerini devrettiğini, bu nedenle sorumlu tutulamayacağını, hisselerini devreden Ltd.Şti.ortakları ve müdürlerinin dönemleri dışındaki borçlardan sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki davacının müvekkilinden hisselerini devralan kişilerle yeni sözleşme yaptıklarını, buna rağmen davacının eski sözleşmeyi işleme koyduğunu, davacının dosyaya sunduğu çek geliş bordrosu alacak bildirim formu ve ödeme talimatındaki imzaların yeni şirket yetkilisine ait olduğunun açıkça görüldüğünü, yargılama sırasında bu belgelerdeki imzaların kimlere ait olduğu ve borçlu şirketin yetkilisinin kimler olduğu araştırılmadan hüküm kurulduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalı ve diğer borçlular aleyhine 14.000 TL asıl alacak olmak üzere toplam 15.953,58 TL'nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak faktoring sözleşmesi ve faktoring işleminden doğan alacak gösterildiği, davalının ise borcunun bulunmadığı, faizin de fahiş olduğundan bahisle takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. Dava dışı ... Ltd. Şti.ile davacı arasında 12/11/2013 tarihinde 100.000 TL'lik faktoring sözleşmesi imzalandığı, davalı ...'ın sözleşmeyi 100.000 TL'ye kadar bedelle müteselsil kefil olarak imzaladığı, sözleşmenin 7.maddesinde müşterinin edimini ifa etmemesi halinde faktoring şirketinin alacaklarının muaccel hale geleceği, muacceliyet tarihinden itibaren TCMB gecelik borçlanma faizi + 40 oranında temerrüt faizi ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 22.maddesinde ise ihtilaf halinde İstanbul Çağlayan Mahkemeleri'nin ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunun belirtildiği görülmüştür. Davalı tarafından sunulan 03/11/2015 tarihli Limited Şirket pay devri sözleşmesinin noterde düzenlendiği, davalının dava dışı ... Şirketindeki hisselerini 300.000 TL bedel karşılığında ...'e devrettiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 15/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; faktoring sözleşmesi kapsamında dava dışı şirkete 3.şahsa kesilen fatura alacağının 14.000 TL'lik kısmının temliki ve teminata alınan 14.000 TL'lik çek karşılığında 14.000 TL'lik kredi kullandırıldığı, ancak 03/02/2017 tarihli çekin vadesinde karşılıksız kalması sonucunda ödenmediği, ödenmeyen borç nedeniyle takip tarihi itibariyle davacının dava dışı şirkete 13.297,09 TL toplam alacağı bulunduğu, bu alacağın 11.590,00 TL'sinin asıl alacak olduğu, davalının da 100.000,00 TL'lik kefaleti nedeniyle bu alacaktan sorumlu olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE : Dava, İİK'nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine de huzurdaki davayı açmıştır. Davalı taraf, 03/11/2015 tarihli sözleşme ile borçlu şirketteki hissesini devretmesi nedeniyle sorumluluğunun sona erdiğini savunmuştur. Davacının takibine dayanak gösterdiği faktoring sözleşmesinin davacı ile dava dışı ... Ltd. Şti.arasında 12/11/2013 tarihinde düzenlendiği, davalının da bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmıştır. Davalının sorumluluğu şirket ortağı olmasından değil, sözleşmeye olan kefaletinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla şirket ortaklığının sona ermesi kefaletinin de sona ermesini gerektirmez. Ayrıca, davalı vekilince istinaf dilekçesinde davacının müvekkilinden hissesini devralan kişilerle yeni sözleşme yaptığını ileri sürmüş ise de, bu konuda dosyaya bir delil sunulmadığı görülmüştür. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 908,32 TL harçtan peşin alınan 227,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 681,22 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 17/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.