11. Ceza Dairesi 2017/11496 E. , 2019/1506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Hükmün açıklandığı tarihte sanık ..."in başka suçtan dolayı hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunması nedeniyle; mahkemece hüküm fıkrasına, 5271 sayılı CMK"nin 263/1 maddesi gereğince cezaevinde bulunan hükümlünün tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceğinin de yazılması gerektiği halde, bu hususun hüküm fıkrasına yazılmamış olması nedeniyle sanığa 16.05.2014 tarihinde yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık ve vasisinin hükmü öğrenme ile yasal süresi içinde temyiz ettikleri kabul edildiğinden mahkemenin 29.07.2016 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
A-Sanıklar ... ve ...’in katılanlar ... ve ...’e yönelik zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ve sanık ... vasisinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanık ... ve sanık ... vasisinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup;ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin hiç bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Dosya arasında bulunan suça konu çek asılları üzerinde heyetimizce yapılan incelemede çeklerin keşide yeri bölümlerinde sadece tarihin yazılı olması karşısında çek vasfında bulunmadıkları cihetle, eylemlerin TCK"nin 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Hükmün esasını oluşturulan kısa kararda, sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılmadığı halde cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ceza hükümlerine yer verilmeyerek iki karar arasında çelişkiye neden olmak suretiyle CMK"nin 232. maddesine aykırı davranılması,
b-Sanık ..."in gözaltında geçirdiği sürenin 5237 sayılı TCK"nin 63. maddesi uyarınca cezasından mahsubuna karar verilmemesi,
c-Adli emanetin 2007/451 sırasına kayıtlı suça konu belgelerin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
d-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B-Sanık ..."in katılan ...’a yönelik resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık hakkında Söke Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 29.03.2010 tarih, 2010/779 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın katılan ..."ın adına düzenlenmiş 12.07.2007 keşide tarihli ve 97590 tl bedelli sahte çeki kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.09.2010 tarih ve 2010/115 Esas sayılı dava dosyasında sanığın savunması alınmadan temyiz incelememize konu dava dosyası ile birleştirme kararı verildiği, sanığın savunmasının alınması için mahkemenin 18.10.2010 tarihli talimat yazısı ekinde sanık hakkında düzenlenen diğer 22.000 tl ve 17.250 tl bedelli çekleri konu alan 22.08.2008 tarihli iddianamenin bulunması nedeniyle Didim (Yenihisar) 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10.01.2011 tarih ve 2010/427 talimat numaralı duruşmasında savunması alınan sanığa okunan iddianamenin 29.03.2010 tarih, 2010/779 Esas sayılı iddianamesi olmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nin 196. maddesindeki açık hükme rağmen sanığın temyize konu suça ilişkin olarak usulüne uygun şekilde sorgusu yapılmadan hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Kabule göre de;
a-Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup;ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin hiç bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Dosya arasında bulunan suça konu çek aslı üzerinde heyetimizce yapılan incelemede çekin keşide yeri bölümlerinde sadece tarih bilgisinin bulunması karşısında çek vasfında bulunmadığı cihetle, eylemin TCK"nin 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
b-Suça konu 12.07.2007 keşide tarihli 0137170-7 nolu, 9.750 TL bedelli çek aslının akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
c-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık ... ve sanık ... vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğine uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.