Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18524
Karar No: 2017/248
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/18524 Esas 2017/248 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Davacı, belirttiği taşınmazlar üzerindeki fındık ve meyve ağaçları ile yapı ve eklentilerinin kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, davayı kısmen kabul ederek belirtilen malvarlıklarının davacıya ait olduğunu tespit etmiştir. Ancak, muhdesatların mülkiyetine karar verilemeyeceği, sadece meydana getirenin tespit edilebileceği belirtilmiştir. Kararda, bir şeyin bütünleyici parçalarına malik olunacağı, arazinin üstündeki yapılar, bitkiler ve kaynakların da mülkiyet kapsamına gireceği ve muhdesatın sadece şahsi bir hak olduğu belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684/1, 718, 722, 724 ve 729. maddeleri kararda yer almıştır.
8. Hukuk Dairesi         2016/18524 E.  ,  2017/248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR

    Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen ... (yeni ...) ve ... ada... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan fındık ağaçları ile dava dilekçesinde belirttiği muhtelif cins ve sayıdaki meyve ağaçlarıyla ... ( yeni ...ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı ev ve eklentilerinin (ağıl, garaj, aran, seren) mülkiyetlerinin vekil edenine ait olduğunu açıklayarak, bahsi geçen muhdesatların vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ... 16.05.2012, ... 20.05.2012, ... 24.05.2012, ... 28.05.2012, ... ve ... 05.08.2013 havale tarihli ve kimlik tespitli dilekçeleri ile, ..., ... ve ... ise 12.07.2012 tarihli yargılama oturumunda davayı kabul ettiklerini açıklamışlar, davalı ... ve ... vasisi ... davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, hükmün 1. bendinde davalı ... yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 2. bendinde davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın kabul nedeniyle kabulüne, 3. bendinde davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 3-a bendinde ...ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde açıklanan yapı ve ağaçların davacıya ait olduğunun tespitine, 3-b bendinde ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 200 fındık ağacının mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, 3-c bendinde ... ada... ada ... parsellere karşı açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
    Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda; dosya içeriğine, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre, dava konusu... ada... parsel ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan hükmün 3-a ve 3-b bentlerinde açıklanan muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece anılan muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatların mülkiyetinin aidiyetine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu yönden yerinde olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekteyse de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aşağıdaki şekilde hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir (HUMK. m. 438/7).
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün 3-a ve 3-b fıkralarındaki “….mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine…” sözlerinin çıkarılmasına, yerine “…davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine..” sözlerinin yazılmasına; hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca ONANMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen sebeple reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın onama harcına muhsubu ile kalan 6,20 TL"nin davacıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde davalı ..."a iadesine 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi