Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/1955 Esas 2020/2896 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1955
Karar No: 2020/2896
Karar Tarihi: 27.02.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/1955 Esas 2020/2896 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/1955 E.  ,  2020/2896 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, maliki olduğu ... ili ... ilçesi ... köyü Kurudere mevkiinde kain 4861 parsel sayılı taşınmazın, davalıya vermiş olduğu İskenderun 1. Noterliğinin 24.03.2006 tarihli vekaletnamesi ile dava dışı ..."a satıldığını, ancak davalının aradan geçen uzun zamana rağmen satış bedelini ödemediğini ve ... 14. Noterliğinin 13.02.2014 tarihli azilnamesi ile davalıyı azlettiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın gerçek değeri olan 150.000,00 TL"nin satış tarihi olan 27.03.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; bilahare talebini ıslah etmiştir.
    Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, satış bedelinin kendisine ödenmediğini, davacının alıcı ile anlaştığını, aynı gün tapu işlemleri yetişmeyeceğinden ve davacının şehir dışına çıkacak olması nedeni ile kendisine vekaletname verdiğini, 30.05.2008 tarihli ibraname ile ibra edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 263.396,85 TL"nin; 150.000,00 TL"sinin dava, bakiyesinin ıslah tarihi olan 16/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı eldeki dava ile davalı vekil tarafından satılan taşınmazın satım bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu savunarak dava dilekçesinin tebliğ tarihinin bilirkişi raporunun tebliğ edildiği tarih olarak kabul edilmesini talep ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının tebligat yönünden yapmış olduğu itiraz haklı bulunmuş ve davalı adına yapılan dava dilekçesi tebliğ tarihinin 18/02/2015 tarihi olarak kabul edildiği belirtilerek davacı tarafından tek taraflı icra edilen keşif ve ıslah işleminin usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile geçersiz sayılmıştır. Ne var ki; mahkemece, davalının yokluğunda yapılan keşif geçersiz sayılmasına rağmen bu keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak çelişkiye düşülmüş olup, diğer yandan davalının bilirkişi raporuna itirazları karşılanmadan karar verilmiştir. Mahkemece, davalının rapora itirazlarını karşılar şekilde yeni bir bilirkişi raporu alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, geçersiz sayılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.