2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6494 Karar No: 2014/19207
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/6494 Esas 2014/19207 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/6494 E. , 2014/19207 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Nurdağı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :26.12.2013 NUMARASI :Esas no:2013/8 Karar no:2013/272
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından, her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı (koca) 14.01.2014 tarihinde terk nedenine dayalı (TMK md. 164) dava açmıştır. Dosya içerinde bulunan Nurdağı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/151 D.iş esas, 2012/150 D.iş karar sayılı dosyasının incelenmesinde davacı-davalı (koca)"nın talep etmiş olduğu ihtar kararı davalı-davacı (kadın)"a 07.11.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak mahkeme kararında belirtilen 30 TL"lik yol ücreti kadına 26.08.2013 havale tarihli PTT Müdürlüğünün yazısına göre 07.12.2012 tarihinde götürülmüştür. Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde belirtilen kadının eve dönmesi için 2 aylık süre yol giderini almaktan imtina edildiği 07.12.2012 tarihinden itibaren başlamalıdır. Bu durumda kanunda belirtilen 2 aylık süre dolmadan Türk Medeni Kanununun 164. maddesine dayalı olarak koca tarafından açılan davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Davalı-davacı (kadın)"ın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı davasının incelenmesine gelince; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalı (koca)"nın bağımsız ev teminine yanaşmadığı, babasının, eşini evden göndermesine sessiz kaldığı, tarafları barıştırma girişiminde bulunan tanık Latif"e bu işin olmayacağını, evliliğin bittiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)"ın boşanma davasının kabulüne (TMK md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 3-Kadına ait ziynet eşyalarının iade edilmemek koşuluyla kocaya verildiği kanıtlanmadıkça koca bunları iade etmekle yükümlüdür. Davalı-davacı (kadın) dava dilekçesinde ziynetlerin rızası dışında elinden alınarak oto galerici dükkanına sermaye yapıldığını iddia etmiş, bu iddiası tanık anlatımı ile kanıtlanmıştır. Bu durumda; davalı-davacı (kadın)"ın ziynetlere ilişkin iddiasını usulünce ispatlamış olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1, 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2014 (Prş.)