Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/19144 Esas 2013/17073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19144
Karar No: 2013/17073
Karar Tarihi: 03.12.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/19144 Esas 2013/17073 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/19144 E.  ,  2013/17073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı belediyenin parkta kaçak su kullandığından bahisle 2.733 TL kaçak su bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, dava konusu parkı tanker ile suladıklarını, kaçak su kullanılmadığını, dava konusu borcun uzlaşma kapsamında olduğunu beyan etmiş, zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
    Mahkemece; kaçak su tutanak tarihi 06.06.2005 ile icra takip tarihi 15.02.2007 tarihi arasında 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya kapsamında bulunan 06.06.2005 tarihli tutanak ile davalı ... Belediyesinin abone olmadan.....kaçak su kullandığı belirtilmiştir. Sözkonusu tutanağın aksi sabit olana kadar geçerli olduğu kabul edilmelidir.
    Davalı belediye, davacı ... ile sözleşme yapmak suretiyle hizmetten yararlanması gerekirken, abone sözleşmesi yapmaksızın karşılıksız ve kaçak sudan yararlanmış bulunmaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.10.2011 tarih, 2011/7-690 E.-2011/617 K.sayılı kararında belirtildiği gibi, “Davalının sözleşme yapmak yerine karşılıksız ve kaçak kullanımda, taraflar arasında "sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir."
    Bu durumda, taraflar arasında “sözleşme benzeri” bir ilişki kurulduğuna göre davada BK.nun 60 (TBK.nun 72.) maddesinde açıklanan zamanaşımı süresi değil, BK.nun 125 (TBK.nun 146) maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşılmaktadır.

    .../...



    -2-





    Ayrıca, 09.06.2006 tarih, 2006/585 sayılı ....eki kararı gereğince taraflar dava konusu borcu da kapsayacak şekilde uzlaşma kararı almış ve bu uzlaşma gereğince borcun bir ödeme planına bağlanmış olmakla artık BK.nun 60.maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulama olanağı kalmamıştır.
    O halde mahkemece, davanın esası hakkında inceleme yapılarak, taraflardan delilleri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.