17. Hukuk Dairesi 2014/24824 E. , 2015/11254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/10/2014
NUMARASI : 2011/343-2014/558
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı Ş.. Ç.. vekili ve davalı A.. B.. tarafından istenmiş, davalı A.. B.. tarafından duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.10.2015 Salı günü davacı Ş.. Ç.. vekili Av. M.. A.. ve davalı A.. B.. geldiler. Davacı A.. Ş.. tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı Ş.. Ç.. vekili ve davalı asil A.. B.. dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Birleştirilen 2003/1396 Esas sayılı davada, davacı vekili, davalının sürücücüsü olduğu aracın, müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu, tedavi masrafları yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.000,00 TL maddi tazminat ile 90.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 500,00 TL tedavi gideri, 78.438,92 TL işgöremezlik tazminatı olarak artırdıklarını bildirmiştir.
Davalı A.. B.., kazadan sonra davacının babasına ödemeler yaptığını, ödemelerin tenzil edilmesi gerektiğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, davacının iddia edildiği kadar maluliyetinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, hükmün kesinleştiği anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/2328 esas sayılı davada hükmün kesinleştiği anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/1396 esas sayılı davada, davanın kısmen kabulü ile 60.550,84 TL maddi tazminatın 5.500 TL lik kısmına ve 500 TL tedavi giderine 07/06/2001 tarihinden itibaren 55.050,84 TL"lik kısmına 18/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu limitle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı A.. B.."den alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Ş.. Ç.. vekili ve davalı A.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı A.. B.."in tüm, davacı Ş.. Ç.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine yönelik maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara
uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı A.. B.."in tüm, davacı Ş.. Ç.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Ş.. Ç.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı A.. B.."den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacı Ş.. Ç.."a verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 4.051,22 TL kalan harcın temyiz eden davalı A.. B.."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı Ş.. Ç.."a geri verilmesine 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.