Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18588
Karar No: 2018/6680
Karar Tarihi: 18.12.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18588 Esas 2018/6680 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket ile davacı şirket arasında imzalanan \"Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi\" kapsamında, davalı şirketin taahhüt ettiği miktarda ürün almadığı ve sözleşme hükümlerine uymadığı gerekçesiyle mahkemeye başvurulmuştur. Ancak mahkeme, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 4 yıl boyunca devam etmesi ve davacı şirketin herhangi bir ihtirazda bulunmaması nedeniyle davalı şirkette haklı bir güven oluştuğunu ve davacı şirketin taleplerinin dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu belirterek, davalı şirket lehine karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, cezai şartın yer aldığı sözleşmenin 26. maddesi ve sözleşme hükümlerine aykırılık ve fesihin yer aldığı 27. maddesi gösterilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/18588 E.  ,  2018/6680 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili asıl davada, davacı şirket ile davalı arasında 16.08.2005 tarihinde "Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşmenin eki niteliğinde olan "Res"en Taahhütname" ile ".... Bayilik sözleşmesinin akit tarihinden itibaren piyasa satışı olarak yılda 3500 m³ beyaz ürün, 5 ton madeni yağ satması, satış taahhüdünden eksik kaldığı kar kaybı tutarını ... Petrol ve Ticaret A.Ş.ne şart-ı ceza olarak ödeyeceğini" kabul ve taahhüt ettiğini, taahhütlerine uymaması nedeniyle 16/08/2005-16/08/2007 tarihleri arasında davalının eksik çektiği ürün ve dağıtıcı şirket kar paylarının birlikte değerlendirilmesi sonucu davacının mahrum kaldığı kar kaybının 391.617 USD olarak hesaplandığını, ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik beyaz ürün için kar mahrumiyetinden doğan alacağı olan 20.000 USD"nin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının en yüksek faiz oranı üzerinden faiz yürütülerek ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili birleşen davada da, aynı sözleşme ve taahhütnameye göre davalının taahhütname ile yükümlediği mal alımını gerçekleştiremediğini, taahhüt ettiği miktarın çok altında mal alımı gerçekleştirerek "akaryakıt bayilik sözleşmesine" ve "taahhütnameye" aykırı davranmak suretiyle davacı şirketi zarara uğrattığını ve sözleşme ile taahhütname hükümlerine aykırı davrandığını belirterek 18.08.2005 ile 30.04.2009 tarihleri arasında davalının eksik çektiği ürün ve dağıtıcı şirket kar paylarının birlikte değerlendirilmesi sonucu davacının mahrum kaldığı beyaz ürün için cezai şart nedeniyle oluşan 20.000 USD"nin fiili ödeme tarihinde kur üzerinden TL karşılığının en yüksek faiz oranı üzerinden faiz yürütülerek ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar sözleşmenin feshedilmeyip, devam ettiğini dolayısıyla cezai şart hükümlerinin gerçekleşmediğini, cezai şartın muaccel olmadığını, davacının bu taleplerinin dayanaksız olduğunu, bütün akaryakıt ürünlerinde asıl borcun ifa edildiğini, davalı şirketin bu konuda hiçbir kusurunun olmadığını, bütün satışların sözleşme hükümlerine uygun olarak yapıldığını, sözleşmeye aykırılık iddiasının yasal dayanaktan yoksun bir talep olduğunu, ifaya eklenen cezai şarta dayalı olarak talepte bulunulduğunu ve bu şartın gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında 16/08/2005 tarihli sözleşme ile sözleşmenin eki olan 17/08/2005 tarihli resen taahhütnamenin imzalandığı, sözleşmenin 26.maddesinde cezai şart, 27.maddesinde sözleşme hükümlerine aykırılık ve fesih, 17/08/2005 tarihli resen taahhütnamede de eksik satılan beher m3 beyaz ürün ve madeni yağ için davacı şirketin maruz kaldığı kar kaybının cezai şart olarak ödeneceği hükümlerinin yer aldığı, sözleşme ilişkisinin kurulmasından sonra 16/08/2005 - 16/08/2006, 16/08/2006 - 16/08/2007, 16/08/2007 - 16/08/2008, 16/08/2008 ve 30/04/2009 tarihli arasında davalının eksik alım yaptığının belirlendiği, taraflar arasında yaklaşık 4 yıllık ticari bir ilişki bulunduğu bu süre boyunca davalı tarafından her dönem eksik ürün alınmasına rağmen, davacı tarafından mahrum kalınan kar veya cezai şartın talep edileceğine, sözleşmenin fesih edileceğine ilişkin herhangi bir ihtarname gönderilmediği, faturalara bu konuda herhangi bir ihtirazı kayıt konulmadığı, tarafların tacir olduğu ve buna göre davalıda haklı bir güven oluşturulduğu, dürüstlük ilkesi ve alt ilkelerinden ahde vefa ilkesi ile güven ilkesinin hukukun evrensel ve genel ilkelerinden olup taraflar arasındaki ilişkinin yaklaşık 4 yıl devam etmesi, her dönem eksik mal alınmasına rağmen davacı şirketin herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeden mal vermeye devam etmesi karşısında davalı tarafta haklı ve korunmaya değer bir güven oluştuğu ve bu haklı güven dolayısıyla davacı şirketten mal almaya devam ettiği,davacı şirketin davalı şirkette yarattığı güvenle çelişki oluşturacak şekilde eldeki davaya konu taleplerin ileri sürülmesi dürüstlük ilkesine aykırı ve çelişkili davranış yasağını oluşturduğu ve hukuken korunamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi