6. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/10032 Karar No: 2010/700 Karar Tarihi: 28.1.2010
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10032 Esas 2010/700 Karar Sayılı İlamı
Özet:
6. Hukuk Dairesi'nin verdiği 2009/10032 E. ve 2010/700 K. sayılı kararda, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemiyle açılan davanın davalıya yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmediği belirtilmiştir. Tebligatın Tüzel kişilere yapılacak şekilde düzenlenen kanun maddelerine uygun olmadığından kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Tebligat Kanunu'nun 12-13 ve Tebligat Tüzüğü'nün 17-18. maddeleri gösterilmiştir. Tebligatın öncelikle tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılması gerektiği, yetkilinin bulunmaması durumunda orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılacağı belirtilmiştir. Ancak davanın davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden hüküm bozulmuştur.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/10032 E. , 2010/700 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak dosyada pul bulunmadığından ve işin niteliğine göre duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesi, davalı şirkete, “adreste daimi işçi ...’a tebliğ edildi” şerhi ile tebliğ edilmiştir. Tüzel kişilere yapılacak tebligatın ne şekilde yapılacağı Tebligat kanununun 12-13 ve Tebligat Tüzüğünün17-18.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre öncelikle tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılması, yetkilinin bulunmaması halinde ise bulunmama sebebi yazılmak suretiyle orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birisine yapılır. Şu kadar ki kendisine tebliğ yapılacak memur ve müstahdemin vazife itibariyle o yerde yetkili temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu gibi işler için görevlendirilen kimselerden olmalıdır.Bu kişilerin de bulunmamaları halinde bulunmadıkları tebliğ mazbatasına yazılarak o yerdeki diğer memur ve müstahdemlerden birine yapılır.Yukarıda açıklandığı üzere dava dilekçesinin davalı şirkete yöntemine uygun şekilde tebliğ edildiğinden söz edilemez. Mahkemece davalıya dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken,taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ,bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.