Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5168
Karar No: 2019/1501
Karar Tarihi: 14.02.2019

Resmi belgede sahtecilik - suç işlemek amacıyla örgüt kurmak - suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek - suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5168 Esas 2019/1501 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/5168 E.  ,  2019/1501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması


    A) Sanıklar ... ve ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun"la değişik 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraza tabi olduğundan, sanıklar müdafiinin talebinin CMK"nin 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak kabul edilerek, gereğinin merciince yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
    B) Sanık ... hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçundan; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçundan; sanık ... hakkında "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık ..., sanık ..., sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
    Sanıklar ... ve ... müdafine 27.06.2016 tarihinde tebliğ edilen hükmün, sanıklar müdafii tarafından 03.07.2016 ve 04.07.2016 tarihli dilekçeler ile temyiz edildiği ve temyizin süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    1- TCK"nin 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
    Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak amaç, suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
    Örgüt soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki hakimdir. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt, mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır.
    Somut olayda; iletişimin dinlemesine ilişkin tutanaklar, sanık beyanları, soruşturma evrakları ve tüm dosya kapsamından; sanıklar arasında iştirak iradesinin ötesinde hiyerarşik bir birlikteliğin olduğunu gösterir nitelik ve yeterlilikte delil bulunmadığı anlaşıldığından atılı suçlardan beraatleri yerine, mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de; gerekçeli kararın 78. sayfasından sonra sanıklar hakkında kurulan hükümlerin tekrar edilmesi suretiyle mükerrer cezalandırılmaya neden olunması,
    Yasaya aykırı, sanık ..., sanık ..., sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
    C) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık ..., sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
    1- Bozma kararına uyulmasına rağmen, ..., ..., ... ve ... sürücü kurslarının sahibi olan sanık ...’in adı geçen Sürücü Kurslarında direksiyon uzman öğretici, öğretmen ve memur olarak çalışan diğer sanıklar ..., ..., ... ve emniyet müdürlüğünde memur olan sanık ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket edip, sürücü belgesi almak isteyen kursiyer sanıklar adına düzenledikleri sahte belgelere dayanarak sürücü belgeleri almalarını sağladıklarının iddia edildiği olayda; suç tarihlerinde emniyet müdürlüğünde memur olan sanık ... ile sürücü kurslarında yönetici, usta öğretici ve öğretmen olan adı geçen diğer sanıkların görev ve ünvanlarının tespitinden sonra suç tarihlerinden önce 14.02.2007 gün ve 26434 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Kanununun 9/b maddesi gereğince 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca haklarında soruşturma izni alınması ve izin koşulunun gerçekleşmesi halinde aynı Kanunun 9/son madde ve fıkrası da dikkate alınmak suretiyle eylemlerinin nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Sanık ... hakkında gerekçeli kararın 53. sayfasında, suça konu belgeleri resmi olarak düzenlemeye yetkili olduğuna dair yeterli delilin bulunmadığı, bu nedenle TCK’nin 204/1. maddesine göre hüküm kurulduğu belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında (gerekçeli kararın 68. sayfasında) TCK’nin 204/2. maddesine göre cezalandırılmasına karar verilerek hükmün karıştırılması,
    b) Gerekçeli kararın 78. sayfasından sonra sanıklar hakkında kurulan hükümlerin tekrar edilmesi suretiyle mükerrer cezalandırılmaya neden olunması,
    Yasaya aykırı, sanık ..., sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA,
    D) Sanık ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
    1- Sanık hakkında 6 kez resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı; hükmün gerekçe kısmında “ ... ın örgüt üyesi olması dışında 6 kez sahtecilik suçuna iştirak ettiği ve 6 kez TCK"nin 204/1. maddesine aykırı hareket ettiği iddiası ile cezalandırılması istenmişse de neden ve gerekçeleri kısa kararda da belirtildiği şekilde sanığın doğrudan sahtecilik suçuna nasıl ve ne şekilde iştirak ettiğinin somut kanıtlarının belirlenemediği, ancak ilgili kurslara kişiler sağlamak suretiyle örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçlarını işlediği kanaatiyle sahtecilik suçundan beraati ile örgüte yardım suçundan cezalandırılması yoluna gidilmiştir.” denilmesine rağmen resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurmak suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması,
    2- Gerekçeli kararın 85 ve 86. sayfalarında sanık hakkında kurulan hükmün tekrar edilmesi suretiyle mükerrer cezalandırılmaya neden olunması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA,
    E) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesi:
    Sanıklar hakkında, sanık ...’in sahibi olduğu sürücü kurslarına sahte sürücü belgesi almak için başvurup sürücü belgesi dosyası hazırlanmasını talep etmek veya dosyanın hazırlanmasına göz yummak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıklar...’in sürücü belgelerinin sahtecilik nedeniyle iptal edilmiş olması; sanıklar ... ve ...’in sağlık raporlarını bizzat kendilerinin aldığını, sınava girdiklerini savunmaları; sanık ...’nun rapor almadığını, kursa gitmeden sürücü belgesi aldığını savunması; sanık ...’ın kursa bizzat müracaat ettiğini, doktor raporu aldığını, sınava girip yeterli puan alamadığı için sürücü belgesi alamadığını savunması; diğer sanıkların ise kursa başvurduktan sonra çeşitli nedenlerle kursa devam etmediklerini, rapor ve sürücü belgesi almadıklarını savunmaları karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanıklar ..., ... ve ...’in dosyalarında bulunan sağlık raporlarının gerçek olup olmadığının ilgili sağlık kuruluşundan araştırılması; bu sanıklar ile sanık ... ve ...’ın sınava girip girmediklerinin tespit edilmesi; diğer sanıkların ise sanık ...’in sahibi olduğu sürücü kurslarından sürücü belgesi alıp almadıklarının araştırılması sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile beraatlerine hükmedilmesi,
    F) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesi:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının kesici en son işlem olan sanıkların ilk sorgu tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, Cumhuriyet savcısının temyiz talebi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    G) Sanıklar ... ve ... hakkında "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığına ilişkin vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu verilere dayandırıldığı, kurulan hükümlerde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    H) Sanık ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    Gerekçeli kararın 89 ve 90. sayfalarında sanık hakkında kurulan hükmün tekrarlanması suretiyle mükerrer ceza tayini,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli kararın 89 ve 90. sayfalarında sanık hakkında kurulan mükerrer hükümlerin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,14.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi