Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8399 Esas 2020/4532 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8399
Karar No: 2020/4532
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8399 Esas 2020/4532 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, tapu iptali ve tescil konusunda açılmıştır. Davacı, orman olmadığı halde orman parseli içinde kalan iki parça taşınmazın tapusunun iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Ancak mahkeme tarafından, zilyetliğe dayalı olarak otuz günlük askı ilan süresi geçtikten sonra açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Karar temyiz edilmiş ve Yargıtay'ın bozma kararına göre yapılan yargılama sonucu, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı bakımından zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak davanın kısmen kabul edildiği taşınmaz, orman içi açıklık niteliğinde olması nedeniyle zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davanın reddedilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4/3. maddesi
- 5304 sayılı Kanun
- 6527 sayılı Kanun
- 31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11’inci maddesi ve 17. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2020/8399 E.  ,  2020/4532 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yörede 3402 sayılı Kanunun 4/3 maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında ... Köyünde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı 873.348,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, iki parça taşınmazının orman olmadığı halde, orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece ilk hükümde tapu kaydına dayanılmadığı, zilyetliğe dayalı olarak otuz günlük askı ilan süresi içinde dava açılabileceği, askı ilan süresi geçtikten sonra açılan davanın dinlenemeyeceği, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.4.2014 tarih ve 2013/9996 Esas, 2014/4523 Karar sayılı kararıyla “Eldeki davanın 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4/3. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açıldığı; 01.03.2014 tarih ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girdiği ve 6527 sayılı Kanunla, 31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11’inci maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrasının değiştirildiği, değişiklik nedeniyle tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın, fen bilirkişisinin 25/03/2015 tarihli ekli krokisinde (C) harfi ile gösterilen 21936,15 metrekarelik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece temyize konu (C) harfiyle gösterilen taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı bakımından zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, (C) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün kuzeyi, batısı, ve güneyi aynı yer 101 ada 1 parsel nolu orman olduğu gibi, doğusunda da Ovabaşı Köyü 107 ada 1 parsel sayılı orman bulunmaktadır, bu haliye taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. 6831 sayılı Kanunun 17. maddesine göre orman bütünlüğünü bozacak olması nedeniyle orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi; kabule göre de bilirkişi raporlarına eklenen taşınmazın keşif sırasında çekilmiş fotoğraflarına göre taşınmazın yoğun taşlık bir yapıda olması nedeniyle üzerinde iktisaba elverişli zilyetlik bulunmadığı da anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine ve Orman idaresinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.