Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/3792 Esas 2019/2482 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3792
Karar No: 2019/2482
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/3792 Esas 2019/2482 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/3792 E.  ,  2019/2482 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/04/2012 gününde verilen dilekçe ile silahla kasten yaralama ve tehdit eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kasten yaralama ve tehdit eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebi açısından davanın kabulüne manevi tazminat talebi açısından ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin ......de bulundukları sırada aralarında tartışma çıktığını, davalının müvekkilini silahla yaralayarak tehdit ettiğini, davalılanın bu eylemleri nedeniyle yapılan ceza yargılaması sonucunda mahkumiyetine karar verildiğini beyan ederek, uğranılan maddi manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; ceza dosyası ve bilirkişi raporu benimsenerek maddi tazminat talebi açısından davanın kabulüne manevi tazminat talebi açısından ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    TBK 56. maddesi (818 sayılı BK 47) hükmüne göre bedensel zarara uğrayan, TBK 56. maddesi (BK. 49) hükmüne göre de kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.
    Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir.
    Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
    Somut olayda; olay tarihi, olayların gelişim şekli, davalının tutum ve davranışları ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.