Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/11046
Karar No: 2021/1298
Karar Tarihi: 23.03.2021

Danıştay 10. Daire 2019/11046 Esas 2021/1298 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11046
Karar No : 2021/1298

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- Kendi adına asaleten ..., ... , ..., ... adına velayeten ...
2- ...
3- ...
4- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
2- ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının davacılar tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 28/06/2016 tarihinde meydana gelen terör saldırısı sonucunda, yakınları ... 'nin hayatını kaybetmesinden dolayı; eşi için 150.000,00 TL, 4 çocuğu ve annesi için için ayrı ayrı 100.000,00 TL, iki kardeşi için ayrı ayrı 75.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 800.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin kararıyla; 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca açıldığı anlaşılan iş bu davada, anılan Kanun hükmüne göre 1 yıl içinde davalı idareye başvuru yapılıp başvurunun reddi üzerine altmış gün içinde dava açılması gerekirken bu sürelere riayet edilmediği, nitekim, uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihten itibaren altmış gün içerisinde de dava ikamesi yoluna gidilmediği, bu süreler geçtikten sonra 06/03/2019 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar vekili tarafından, müvekkilleri tarafından 5233 sayılı Kanunda belirtilen sürede başvuru yapıldığı, ilgili Kanun'un 6. maddesine göre; dava açma süresi içerisinde yapılan başvurunun genel hükümlere göre dava açma süresini durdurduğu, ilk-kök başvurunun 02/08/2016 tarihinde yapıldığı, daha sonraki başvurularında ilk başvuruda yer verilmeyen manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınmasını istedikleri, davalı Valilik tarafından da ilk başvuru esas alınarak karar verildiği, başvurularının sosyal riske dayalı olduğu, olayda ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, başvurularının 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde olduğu ve kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacıların dava konusu olaya yönelik ilk başvurularının 02/08/2016 tarihinde 5233 sayılı Kanun'daki sürelere uygun olarak yapıldığı ve bu başvuru sonucu davacılar ile maddi tazminatlara ilişkin sulhname imzalandığı, davacıların 18/01/2019 tarihinde manevi tazminatlara ilişkin olarak İçişleri Bakanlığı'na başvurduğu, Bakanlığın başvuruyu valiliğe yönlendirdiği, Zarar Tespit Komisyonu tarafından ise başvurunun 5233 sayılı Kanunda manevi tazminat düzenlenmediği gerekçesiyle reddedildiği görülmüştür. Davacılar tarafından yapılan ilk başvuru dava dosyasında bulunmadığından içeriğini görememiş olsakta, bu başvuruda davacıların manevi tazminat talepleri bulunduğunu kabul etsek dahi, ilk Zarar Tespit Komisyonu kararının tebliğinden itibaren manevi tazminata ilişkin davanın açılması gerektiği, bu nedenle başvurunun süresinde olmadığı düşüncesiyle Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 23/03/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)KARŞI OY :
Dava konusu olay, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 28/06/2016 tarihinde DEAŞ mensubu teröristlerin yanlarındaki bombayı patlatmaları ve ellerindeki silahlarla etrafa ateş etmeleri sebebiyle meydana gelmiştir.
Olayın oluş şekli, olay tarihi, olaya yakın zamanlarda ülkemizde meydana gelen benzer terör olayları (20/07/2015 tarihinde Suruç Patlaması, 10/10/2015 Ankara Gar Patlaması, 17/02/2016 Merasim Sokak Patlaması, 13/03/2016 tarihinde Güvenpark Patlaması, 07/06/2016 tarihinde Vezneciler Patlaması...), olay öncesinde havalimanı gibi yerlerde bombalı terör eylemi yapılacağına dair istihbari bilgilerin bulunduğu, olay tutanağına göre teröristlerin güvenlik tarafından kamera sistemi ile fark edildiği, polisin müdahalesi sırasında olayın yaşandığı dikkate alınarak ülkemiz gibi terör olaylarının sık yaşandığı ve sürekli teyakkuz halinde olunması gereken bir ülkenin en büyük havalimanında meydana gelen bu patlama ve silahlı saldırı olayında öncelikle idarenin olaya ve olayın önlenmesine ilişkin hizmet kusurunun olduğu oyuyla aksi yöndeki Daire çoğunluk kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi