5. Ceza Dairesi 2015/10151 E. , 2019/5604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet
HÜKÜM : Sanığın eylemlerinin zincirleme basit zimmet, zincirleme nitelikli dolandırıcılık, icrai davranışla görevi kötüye kullanma ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarını oluşturduğunun kabulüyle ayrı ayrı mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-...İl Milli Eğitim Müdürlüğünde mutemet olarak görev yapan sanığın kendisine yasal olarak tevdi edilen ve öğretmenlere ödenmesi gereken maaş veya ek ders ücretlerini mal edinme eylemlerinin zincirleme basit zimmet, raporlu, izinli ya da istifa etmiş olması gibi sebeplerle ücret tahakkukuna hak kazanmayan personel adına sahte evrak düzenleyerek maaş veya ek ders ücreti tahakkuk ettirme ya da mükerrer olarak ücrete hak kazanacak biçimde resmi belge düzenleme şeklinde gerçekleştirdiği eylemlerinin ise yasal tevdinin olmaması sebebiyle kamu kurumu aleyhine zincirleme dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarını oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, bir kısım öğretmenin muvafakatı olmamasına rağmen maaşlarından 1,00 TL mutemetlik ücreti kesintisi yapmak suretiyle toplamda 1.753,41 TL"yi haksız mal edinme eyleminin zincirleme basit zimmet suçunu oluşturduğu ve bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği halde, görevi kötüye kullanma suçundan ayrıca mahkumiyet hükmü kurularak fazla ceza tayin edilmesi,
2-Sanığın oluşan kamu zararının maaşından kesilmesine ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiği 17/03/2011 tarihli dilekçe içeriği, toplam 12.486,28 TL olan zararın 8.898,53 TL"sinin ödendiğine ve maaşından kesinti yapılmaya devam edildiğine dair kurum yazı cevabı ve tüm dosya kapsamından, TCK"nın 168 ve 248. maddeleri uyarınca etkin pişmanlıktan faydalanma imkanı olan ve ödeme iradesini ortaya koyan sanığa bakiye kurum zararını ödeyip ödemeyeceği hususu sorulduktan ve bu hususta kendisine makul bir süre verildikten sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, yasal olmayan yetersiz gerekçe ile hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,
3-Dairemizin yerleşik uygulamaları, suç tarihindeki ekonomik koşullar ile hak ve nesafet ilkeleri de gözetilerek, zimmet miktarının kesin olarak belirlenmesi ve sanık hakkında TCK"nın 249. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin denetime olanak verecek biçimde karar yerinde tartışılması suretiyle gösterilmesi lüzumuna riayet edilmemesi,
4-Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan hüküm kurulduğu sırada, hüküm fıkrasında uygulama maddesinin TCK"nın 204/2 yerine 204/3 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5-Suçların 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,
6-Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 23/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.