17. Hukuk Dairesi 2018/3829 E. , 2020/3272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine dair verilen hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, yine davacı vekili tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 03.02.2010 tarihinde davalı eşi..."e devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın İcra İflas Kanununun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali talibini kapsadığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinin "İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren 5 sene geçmekle düşer" hükmünü içerdiği, davacının, tasarrufun iptaline konu yaptığı davalılar arasındaki satış işleminin 03.02.2010 tarihinde gerçekleştiği, davanın 5 yıllık süre çok fazla geçtikten sonra 02.02.2017 tarihinde açıldığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinde öngörülen sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen göz önünde bulundurulması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesince, davanın İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, İİK"nun 284. maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin dolmuş olduğu gerekçesi ile isitinaf istemi esastan red edilmiş, anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, dava dilekçesindeki açıklamada sadece İİK"nun 277 ve devamı maddelerinden bahsedilmiş olmasına, BK"nun 19. maddesine ilişkin hiçbir açıklamanın yer almamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.