Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/559
Karar No: 2017/576
Karar Tarihi: 29.03.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/559 Esas 2017/576 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/559 E.  ,  2017/576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “Sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Konta Tüketici Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/04/2013 gün ve 2012/944 E., 2013/237 K. sayılı karar davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11/10/2013 gün ve 2013/22778 E., 2013/25104 K. sayılı kararı ile;
    "…Davacı, davalıların birlikte inşaa ederek satışa sundukları devremülklerden bir adet C grubu tipini 21.08.1997 tarihli sözleşme ile satın aldığını, değerini ödediğini, ancak davalıların devre mülkleri teslim etmedikleri gibi, projenin de iptal edildiğini ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere devremülk için belirlenen 7.200,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalılardan ..., devremülk sözleşmesinin imza tarihi ile dava açılış tarihi arasında 15 yıllık süre geçtiğini, 05/10/1997 tarihinde devremülklerin yapı ruhsatlarının iptal edildiğinden inşaatlara çivi çakılmadığını, belediyeye ödeme yapılmadığını belirterek husumet, yetki, görev itirazında bulunmuş, esastan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, devremülkün dava tarihindeki rayiç değeri olan 7200 TL"nın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Belediyesi tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı eldeki davada delil olarak 21.08.1997 tarihli tek sayfa bilgisayar çıktısı adi yazılı sözleşme ve ödeme makbuzu ile diğer delillere dayanmıştır. Davalı ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2010/13-516 Esas 2011/6 Karar nolu ilamının maalesef naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini bu nedenle ibraz edilen sözleşme ve ödemelerin belediye kasasına yapılmamış olması nedeniyle ödeme belgelerinin üzerindeki imza ve diğer yazıların mürekkep yaş yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiş ne var ki bu konuda mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmiştir. Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile doğrulanmayan bir kısım sözleşme ve ödeme belgeleri dosyaya alınmış ise de davalının az yukarıda ileri sürdüğü hususların İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitü ile gerektiğinde Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden belge asıllarında mürekkep yaş yöntemiyle inceleme yaptırılmalı, içinde bilgisayar mühendisinin de yer aldığı bilirkişi heyetinden karşılaştırmalı, taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalı sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek, belgelerin sıhhati ispatlanmış gibi davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir…"
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.



    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava sözleşmenin ifa edilmemesi nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece davalıların satış sözleşmesinin imzalanmasından önceki reklam ve tanıtım aşamalarında dağıtılan broşürlerde, satıcı şirket ile Gazipaşa Belediyesinin de projenin yapım, işletme, bakım ve çevre düzenlemesini üstlendiği, Belediyenin güvencesi altında devre mülk satışı yapmak üzere, Belediye başkanı tarafından şirket temsilcisine yetki verildiği, bu güvencenin satın alma kararının verilmesinde etkili olduğu, bu nedenle davalı Belediyenin taraf sıfatı bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği, dolayısıyla davacının 818 sayılı BK.m.106 uyarınca menfi zararı isteyebileceği gerekçesiyle bir adet (C) grubu devre mülkün rayiç değeri olan 7.200,00 TL menfi zararın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Hüküm davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık kısmında açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece Konya 8. Noterliğinin 31/10/2001 tarih ve 27504 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış sözleşmesinin aslının sunulduğu, paranın tahsili ve satış işleminin satış vaadi sözleşmesiyle resmi hale getirildiği, dolayısıyla davacı ile davalı şirket arasında akdedilen 21/08/1997 tarihli adi yazılı devre mülk satış sözleşmesinin sonradan düzenlenme ihtimalinin olmadığı, yine İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü tarafından belge yaşının tespit edilemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme hükmü davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacı tarafından delil olarak sunulan 21.08.1997 tarihli tek sayfa bilgisayar çıktısı adi yazılı sözleşme ve ödeme makbuzu ile diğer deliller yönünden belgelerin satış tarihinden sonra düzenlenmiş olma ihtimali ve ödemelerin belediye kasasına yapılmamış olması savunmasına karşılık Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden belge asıllarında mürekkep yaş yöntemiyle inceleme yaptırılarak bilgisayar mühendisinin de yer aldığı bilirkişi heyetinden karşılaştırmalı bilirkişi raporu alınmasının gerekip gerekmediği noktasındadır.
    Davalı ...’nın, 13.10.1995 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla ‘turizm ve mesken üretimi amaçlı olarak kurulacak olan şirketlere %20’şer oranında sermaye katılımında bulunmasına izin verilmesinden’ sonra, davalı ... Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’nde %20 pay sahibi olduğu; davalılar arasında, Belediye adına kayıtlı 22 ada 35 numaralı parsel üzerinde Kombi Tatil Kenti adı altında devre mülk, otel, sosyal tesisler yapılması ve işletilmesi hususunda mutabakatı içeren 25.10.1995 ve 13.02.1996 tarihli Protokollerin düzenlendiği, anılan protokollerde davalı Belediyece, diğer davalı şirketin bu kapsamdaki yükümlülüklerinin yerine getirilmesi taahhüdünün yanı sıra tesislerin inşasından, teslim ve organizasyonuna dair güvence verildiğine dair hükümlerin yer aldığı; 13.02.1996 tarihli işlemle devre mülk inşaatına konu taşınmazda 32206/58406 payını diğer davalı şirkete tapuda devreden davalı Belediyenin, 06.03.1996 tarihli Temsilci Tayin Belgesi ile az yukarıda değinilen protokoller çerçevesinde, ‘Belediyenin kurduğu ve ortağı olduğu Kombi Tatil Kentinin yapımında, Belediye güvencesi altında her türlü tanıtım reklam ve pazarlama yaparak devre mülk satışları yapmaya, bedellerini tahsil etmeye, devre mülk satışlarına dair sözleşmeler yapmaya, sözleşmelere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla ve şirket yetkilisi olarak imza atmaya, devre mülk satış sözleşmesi hükümlerinin icrasına, devre mülk inşaatlarını yaparak alıcılara teslim etmeye, Belediyenin şirket ortağı olması hasebiyle Belediye Başkanlığı ve Gazipaşa Turizm Ticaret Limited Şirketini temsilen Mesut Aytekin’i yetkili kıldığı, davalı ... Başkanlığınca 15.11.1996 tarihinde yapı ruhsatı verilmesinden sonra 14.04.1997 tarihli Belediye Encümen kararıyla Belediye Muhasebe Şefinin davalı şirkette sorumlu muhasebeci ve umumi denetleyici olarak görevlendirildiği; Kombi Tatil Kenti ile devre mülklerin tanıtımına yönelik resim ve yazıların bulunduğu broşürde ‘proje, yapım, işletme, bakım, çevre düzeninin Gazipaşa Belediyesi ile Gazipaşa İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenildiği’ belirtilerek Kombi Tatil Sitesinin Belediye öncülüğünde oluşturulduğunun basın bildirisi yoluyla halka açıklandığı, dosya kapsamı ile belirgin olup, esasen bu konularda uyuşmazlıkta bulunmamaktadır.
    Dosya içerisinde yer alan 21.08.1997 tarihli adi yazılı şekilde düzenlenen devremülk satış sözleşmesinde; “Organizatör ve Satıcı” sıfatıyla ... adına Belediye temsilcisinin ve davalı şirket müdürünün imzalarına yer verildiği, sözleşmede Kombi Tatil Kentinin Belediye güvencesiyle yapıldığı ve her iki davalının devre mülkü kat irtifakının kurulmasını takiben 30 ay içinde tarihinde teslim etmeyi üstlendikleri, daha sonradan da davacı ile davalı şirket arasında 31.10.2001 tarihinde noterde dava konusu taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi düzenlediği görülmektedir.
    Satış sözleşmesinin imzalanmasından önceki reklam ve tanıtım aşamalarında dağıtılan broşürlerde ise satıcı Gazipaşa İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte Gazipaşa Belediyesinin ‘devre mülklerin proje, yapım, işletme, bakım ve çevre düzenini üstlendiğinin’ belirtildiği, Belediyenin güvencesi altında devre mülk satışları yapmak üzere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla Şirket ortağı ve yetkilisi Mesut Aytekin’e Belediyece yetki verildiği, Şirket muhasebecisi ve denetmeni olarak bizzat Belediye görevlisinin yetkilendirildiği ve devre mülk inşası amacına yönelik olarak Belediyenin tapu payının davalı şirkete temlik edildiği; dolayısıyla davalı ... Başkanlığının bu işlem ve davranışlarıyla alıcılar üzerinde satıma konu devre mülklerin teslimi konusunda bir intiba oluşturup, satıcı şirkete beslenen güveni pekiştirdiği, diğer bir ifadeyle devre mülkler için güvence verdiği ve satın alma kararının verilmesinde etkili olduğu, takip eden süreçte ise davalı ...’nca diğer davalı şirket aleyhine açılarak kesinleşen tapu iptal ve tescil davası sonucu 22 ada 35 numaralı parselde davalı şirket adına kayıtlı payın iptali ile Belediye adına tesciline karar verildiği; ceza mahkemesince de yukarıda sıralanan işlemlerde imzası bulunan Belediye Başkanı Ali Güzel’in görevi kötüye kullanmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Tüm bu açıklamalar karşısında, ... ve diğer davalı şirketin alıcılarda haklı bir güvenin oluşmasına sebebiyet verdiği, şu haliyle doğmuş zararlardan birlikte sorumlu oldukları açıktır.
    Tüm bunların yanında, Belediye adına kayıtlı taşınmaz üzerinde devre mülk, otel, sosyal tesisler yapılması ve işletilmesi hususlarında mutabakatı içeren 25.10.1995 ve 13.02.1996 tarihli Protokollerde, anılan Protokollerin tarafı olan davalı ... ile davalı ... İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi arasındaki iç ilişki düzenlenmiş olup; davacıya karşı ileri sürülmesi olanaksız olup, sözleşme üzerinde mürekkep yaş yöntemi ile yapılacak bir incelemenin sonuç doğurmayacağı açıktır.
    Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında davalı Belediyenin iddiaları karşısında bozma ilamında belirtilen şekilde bir araştırmanın yapılmasının gerekli olduğu, bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarıda açıklanan nedenlerle benimsenmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olan yerel mahkemenin direnme kararı uygundur.
    Ne var ki, Özel Dairece diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan gerekçelerle direnme kararı yerinde olup; davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için, dosyanın 13.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 29.03.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi