22. Hukuk Dairesi 2013/34985 E. , 2015/9780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 25.09.2005-27.09.2011 tarihleri arasında aylık 969,00 TL maaş aldığını, aylık ortalama 1.000,00 TL prim ücreti ile çalıştığını, mesai saatlerinin sabah 08:00, akşam 21:00-22:00"ye kadar sürdüğünü, kış döneminde gece yarısına kadar çalıştığını, hafta tatilleri, genel tatillerde ise dini bayramların 1. günü hariç çalışmaya devam ettiğini, yıllık ücretli izin hakkını kullanmadığını, işveren tarafından çalışma koşullarının kötüleştirildiğini, müvekkili hakkında asılsız tutanaklar tutulduğunu, yapılan baskıların artması üzerine müvekkilinin ihtarname gönderilerek alacaklarının ödenmesini ve iş koşullarının düzeltilmesini talep ettiğini ancak işveren tarafından ücretler ödenmediği gibi çalışma koşullarının düzeltilmediğini, bunun üzerine iş sözleşmesinin müvekkili tarafından ihtarname ile fesih edildiğini ancak işveren tarafından işçilik alacakları ile kıdem tazminatlarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, bu nedenle kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, davacının müvekkil şirkette beş yıldan fazla süredir çalıştığını, çalışma koşullarının zor olduğuna ilişkin iddianın hizmet süresi dikkate alındığında çelişkili olduğunu, davacıya işini iyi yapmaması nedeniyle uyarı ve ihtar yapıldığını, bu uygulamanın tüm personele yönelik olduğunu, baskı yapıldığına dair iddiaların doğru olmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, gönderilen ilk ihtarın cevabı beklenmeden davacı tarafından istifa iradesini içerir ihtarını gönderdiği, davacının gösterdiği tanıklar ile şirket arasında ihtilaf bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı dava dilekçesi ile kıdem tazminatı dışındaki alacaklar için dava tarihinden itibaren faiz talep ederken, ıslah dilekçesi ile bu alacaklar için temerrüd tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Kararda ise alacaklar ıslah ve dava tarihi ayırt edilmeksizin davacının ihtarı ile oluşan temerrüd tarihi olan 09.10.2011"den itibaren faiz uygulanmıştır. Mahkemece, taleple bağlılık kuralı gereği dava dilekçesi ile talep edilen meblağlar yönünden bu tarihten, ıslah ile arttılan kısım yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren faiz başlatılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Hüküm fıkrasından 2 ve 3 nolu bentler çıkarılarak yerine,
"Net 100,00 TL fazla çalışma ücretinin dava tarihinden, net 9.738,71 TL fazla çalışma ücretinin temerrüd tarihi olan 09.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Net 100,00 TL hafta tatili ücretinin dava tarihinden, net 2.738,09 TL hafta tatili ücretinin temerrüd tarihi olan 09.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Net 100,00 TL yıllık izin ücretinin dava tarihinden, net 1.209,75 TL yıllık izin ücretinin temerrüd tarihi olan 09.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 11.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.