Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1901
Karar No: 2022/3617
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1901 Esas 2022/3617 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/1901 E.  ,  2022/3617 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Galle Fazlasına Müstehak Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 26.05.2014 tarihli ve 2014/1290 Esas, 2014/9095 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava dilekçesinde, davacıların ... Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenmiş, davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne, davacılar ..., ... (velayeten anne ...)'ın, 'nın (... Paşa Bin ... ... Vakfı) gelir fazlası evlada bırakılan vakıflarının, gelir fazlasına müstehak evlatlarından olduklarının tespitine, dair verilen karar davalılar vekillerince temyiz edilmiş, hükmün Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 26.05.2014 tarihli ve 2014/1290 Esas, 2014/9095 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davalı ... vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
    04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi ... aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.
    Dava galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    1. Galle fazlasına vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davalar şahsa bağlı davalardandır. Somut olayda, re'sen UYAP ortamında temin edilen nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, davacılardan ...'ın mahkemece karar verilmesinden sonra 14.06.2018 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, Mahkemece davacının ölümü sebebiyle dava konusu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
    2. 6100 sayılı HMK'nin 297. maddesine göre; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."
    Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacılardan ... ...'ın 05.12.2004 doğumlu olduğu, davanın kendisine velayeten babası ... ile annesi ... ... tarafından açıldığı, davacılardan ... ...'ın dava konusu Vakıf ile başkaca ilgisi olmadığı gibi kendi adına yönelik bir talebinin de bulunmadığı anlaşıldığına göre; hüküm fıkrasında davacılardan ... ...'ın ismine yer verilmesi gerekli ve yeterli iken, infazda tereddüt uyandıracak şekilde "... ... (velayeten anne ... ...)'ın" ibarelerine yer verilmesi doğru olmamıştır.
    3. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 3. maddesinde, mülhak vakıf mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlük tarihinden önce kurulan, yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilen ve bu kişiler tarafından; mazbut vakıf ise bu Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulan ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanun'un 6. ve 7. maddelerinde ise mazbut vakıfların ... tarafından yönetilip temsil edileceği, Kanun'un (5737 sayılı Vakıflar Kanunu) yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
    Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğine göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır.
    Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma ... olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.
    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
    Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir. Dolayısı ile idarenin (... veya Mülhak Vakıf Yönetiminin) tek taraflı olarak evlat listesine yaptığı dayanaksız bir kayıt yeterli olmayıp, açıkça galle fazlasını almaya hak kazanıldığını gösterir bir mahkeme ilamına dayalı olarak vakıf evlat listesine eklenen kişiler, daha sonra açılacak vakıf evlatlığı davalarında kesin hüküm olmasa da güçlü delil olarak değerlendirilebilecektir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; galle fazlası için vakfiyede öngörülen şartların incelenmesinden önce davacılar ile vakfeden ... ... oğlu ... Paşa arasında kan bağına dayalı olarak soybağı kurulmasının üzerinde durulması gerektiği, dosya kapsamına göre davacılar ile vakıfta mevcut veya daha önce görev yapan mütevelliler arasında bağ kurulamadığı için 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının somut olayda uygulama yeri olmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi Av. ... ...'in raporunda davacılar ile vakıf arasındaki soybağının, ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/625-2012/143 sayılı kararı ile 21.02.1968 tarihli galle fazlası dağıtımına esas evlat listesindeki ... ..., ... ..., davacılar arasında bulunan ... ve ... ... üzerinden kurulduğu, sözkonusu galle fazlası dağıtım listesine dayanak mahkeme kararı bulunmadığı gibi iş bu listelerin ne şekilde oluşturulduğunun belli olmadığı, nitekim Vakıflar Genel Müdürlüğünün 18.03.2002 tarihli yazısında 21.02.1968 tarihli listede isimleri yer alan kişilere ait mahkeme kararının bulunmadığının bildirildiği, bilirkişi raporunda atıfta bulunulan ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin ve örneği dosya arasında bulunan ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/234-2015/177 sayılı kararının da yine 1968 tarihli evlat listesine dayandığı mevcut delil durumuna göre vakıf ile davacılar arasında kan bağı yolu ile kurulmuş soybağının yöntemince kurulamadığı anlaşılmaktadır.
    Buna göre, varsa tarafların gösterecekleri diğer delillerin toplanmasından sonra, gerektiğinde konusunda uzman bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacılar için gerekli kan bağının kurulup kurulmadığı konusunda görüş alınıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 26.05.2014 tarihli ve 2014/1290 esas, 2014/9095 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davalı ... Müdürlüğüne iadesine, 18.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi