20. Hukuk Dairesi 2013/7289 E. , 2013/11777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve müdahil davacı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında Çatak Köyü, 111 ada 206 (eski 111 ada 206 ) parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle 738,62 m² olarak sınırlandırılmıştır.
Davacı Orman Yönetimi vekili, kadastro mahkemesine verdiği 26/08/2011 tarihli dava dilekçesiyle Çatak Köyünde 2011 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmada 111 ada 206 sayılı parselin kesinleşen orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu halde, davalı adına tesbit edildiğini iddia ederek, tesbitin iptali istemiyle dava açmış; Hazine de çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya müdahil olmuştur.
Kadastro mahkemesince davanın mülkiyete ilişkin olduğu belirlenerek mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve dosya asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve müdahil davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 1990 yılında yapılan ve 1993 tarihinde genel arazi kadastrosu ile birlikte ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece keşif yapılmamış, kadastro mahkemesinde hazırlanan uzman bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Raporda, 1960 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmazın bağ rumuzlu yeşil renkli alanda yer aldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Orman kadastro haritası ve tutanakları getirtilmemiş, taşınmazın kesinleşen orman kadastro haritasındaki konumu gösterilmemiş, incelendiği bildirilen memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları da rapora eklenmemiştir.
O halde, mahkemece; öncelikle, 1993 yılında kesinleşen orman kadastro haritası ile çalışma ve ilan tutanakları getirtilmeli, orman kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, daha sonra yöreye ait en eski tarihli stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritalarındaki niteliği belirlenmeli, orman sayılmayan yerlerden ise, Hazinenin de mülkiyet iddiası bulunduğundan öncesinin ne
olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, ziraat uzmanından taşınmazın eğimi, bitki örtüsü, toprak yapısı gibi konularda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, komşu parsel tutanakları getirtilmeli, bu şekilde taşınmazın orman sayılan ya da orman içi açıklık niteliğindeki yerlerden olup olmadığı belirlenmeli ve toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Orman Yönetimi ile Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 17/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.