Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/869
Karar No: 2021/1758
Karar Tarihi: 23.03.2021

Danıştay 8. Daire 2019/869 Esas 2021/1758 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/869
Karar No : 2021/1758

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:
Dava, davacıların 18.09.2009 tarihinde, bayramlaşma için gittikleri … Belediye Başkanlığı binasında bindikleri asansörün hızla yere düşmesi nedeniyle yaralandıkları olayda, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla, uğranıldığı belirtilen zararlara karşılık olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, … için 100.000,00-TL manevi, 1.000,00-TL maddi, … için 20.000,00-TL manevi ve 1.000,00-TL maddi olmak üzere, toplam 2.000,00-TL maddi ve 120.000,00-TL manevi tazminatın davanın görevsiz mahkemede açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Davacıların manevi tazminat istemleri yönünden Ceza Mahkemesi'nce, dava konusu olayın meydana gelmesinde asansörün bakımını yapan firma görevlisinin kusurunun bulunduğu gerekçesiyle cezalandırıldığı, davalı idare görevlilerinin ise kusurunun bulunmaması nedeniyle beraatına karar verildiği, dolayısıyla dava konusu olayın meydana gelmesinde, idarenin açık bir hatası ve doğrudan bir kusuru bulunmasa da, idare bünyesinde hizmet veren asansörün bakımının eksiksiz yapılıp yapılmadığı hususundaki denetim görevinin gereği gibi yerine getirilmediği ve ortaya çıkan sonuç itibariyle, olayda manevi tazminat koşullarının oluştuğu sonucuna varıldığı, bu nedenle; davacılardan daha ağır yaralanan … için 50.000,00-TL, diğer davacı … için de 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiği maddi tazminat istemleri yönünden ise İdarenin maddi tazminat ödemekle yükümlü tutulabilmesi için, maddi bir zararın kesin olarak ortaya çıkmış ve belirgin hale gelmiş olması ve zarar ile idarenin hizmeti arasındaki bağın, somut bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği, iş bu dosyada maddi tazminata hükmedilmesi için gereken koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacıların yaralanması ile sonuçlanan olayın, davalı idareye ait hizmet binasındaki asansörün davacıların da aralarında yer aldığı 6 kişinin ikaz ve talimatlara aykırı davranışı nedeniyle düşmesi suretiyle gerçekleştiği, yapılan ceza yargılamasında da davalı idare görevlilerine herhangi bir kusur atfedilmediği, asansörü kullanan şahısların kendi eylemi sonucunda gerçekleşmiş olayda kişilerin olaya katılımının, idari faaliyet ile zarar arasındaki illiyet bağını kestiği anlaşıldığından olayda, idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü yolunda verilen istinaf başvurusuna konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmediği belirtilerek davanın tamamen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, davalı idarenin kusurunun tespiti için dosyanın bilirkişiye gönderilmediği, sadece asansörün rutin bakımını yapan … firmasının kazadan sonra hazırladığı raporun esas alındığı, tespit raporunun objektif bir firmadan alınması gerekirken rutin bakımlarını yapan ve bahse konu kaza da kusuru olduğu düşünülen bir firmadan alınmasının hukuka uygun olmadığı. Asansörün mevzuatta belirtilen şartları taşımadığı, istinaf mahkemesinin meydana gelen kaza ile belediye arasında illiyet bağının bulunmadığına karar vermesinin gerçeği yansıtmadığı, davacılar hakkında aktüerya raporu alınmadan davanın reddine karar verildiği belirtilerek istinaf mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacıların istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 23/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY :

(X)-Dava; davacılar tarafından, 18.09.2009 tarihinde, bayramlaşma için gittikleri ... Belediye Başkanlığı binasında bindikleri asansörün hızla aşağıya düşmesi nedeniyle ağır yaralandıkları olayda, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla, uğranıldığı belirtilen zararlara karşılık olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, … için 100.000,00-TL manevi, 1.000,00-TL maddi, … için 20.000,00-TL manevi ve 1.000,00-TL maddi olmak üzere, toplam 2.000,00-TL maddi ve 120.000,00-TL manevi tazminatın davanın görevsiz mahkemede açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Kamu idareleri, yapmakla yükümlü oldukları kamu hizmetlerini yürütürken hizmetin işleyişini sürekli olarak denetlemek ve hizmetin ifası esnasında gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. İdarenin bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek hizmetin kötü veya geç işlemesi veyahut gereği gibi işlememesi ve bu yüzden zarara neden olunması halinin idareye bu zararın, hizmet kusuru kriterlerine göre tazmini sorumluluğunu yükleyeceği; bireylerin uğradıkları özel nitelikteki zararların, idari faaliyet ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması koşuluyla tazmin edilebileceği sorumluluk hukukunun genel ilkeleri ve Anayasa gereğidir.
Olayda, İstanbul ili, … Caddesi üzerinde bulunan … Belediye binasında yük ve personel için kullanılan, 3 (üç) kişilik ve toplam kapasitesi 240 kg olduğu belirtilen asansöre 6 (altı) kişi olarak binilmesi sonucu taşıyıcı kasnak üzerinde bulunan 4 adet çelik halatın taşıma kabininin aşırı derece ağır olmasından dolayı kasnak üzerinden kayarak yerinden çıktığı ve asansörün hızla yedi kat aşağı düşerek zemin kata çarptığı; asansörün bakımını yapmakla görevli şirket tarafından düzenlenen raporda, sadece belediye binasında çalışan personelin kullanması gereken asansöre kullanma talimatında 3 kişilik ve 240 kg taşıma kapasiteli olduğu belirtilmesine rağmen olayda kapasitesinin çok üzerinde yük olacak şekilde 6 kişinin bindiği, teknik personelin olay sonrası yaptığı kontrol ve testlerde herhangi bir arızanın tespit edilmediğinin belirtildiği; kazaya ilişkin olarak … Sulh Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada alınan … tarihli bilirkişi raporunda; keşif mahallinde yapılan incelemede, asansörün yük asansörü olduğu, üzerinde "yük asansörüdür, insan binemez", "240 kg taşıma kapasiteli yük asansörüdür" şeklinde ibarelerin bulunduğu, ancak bulunduğu konumu ve binadaki insan trafiği nedeniyle hem yük hem yolcu asansörü olarak kullanıldığının anlaşıldığı, asansörün taban alanına ve kabin yapısına göre 4 (dört) kişi alabildiği; asansörün kapısında bulunan ikaz yazı plakası içinde "Kabin içinde aşırı yük ikazı çalışıyorsa ikaz kesilinceye kadar kabin yükünü azaltınız." ibaresinin mevcut olduğu, ancak olay sırasında bu aşırı yük ikaz devresinin çalışmadığı ve kabindeki aşırı yükü haber vermediği, dolayısıyla binen şahısların asansöre aşırı yük oluşturdukları konusunda uyarılmadıkları, olayda, yük asansörü olarak kullanılan bir asansöre binmesi ve asansörün kapasitesinin üstünde zorlanması nedeniyle müştekilerin asli kusurlu olduğu, asansörün bakım ve onarımından sorumlu sanığın ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Zararı meydana getiren olayda, davacıların yük asansörü olarak kullanılan bir asansöre binerek kusurlu hareket ettiği açıktır. Bununla birlikte, olay sırasında aşırı yük ikaz alarmının çalışmadığı ve kabindeki aşırı yükü binen şahıslara haber vermediği, asansörün periyodik bakımının yapılmasında sorumluluğu bulunan davalı idarenin bu eksikliği tespit ederek zamanında gidermesi gerekirken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği anlaşıldığından kazanın oluşmasında hizmet kusurunun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin hizmet kusuru ile davacıların kusur durumunun birlikte değerlendirilmesi suretiyle tespit edilecek kusur oranları çerçevesinde (müterafik kusur çerçevesinde) bir karar verilmesi gerekirken davacının kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle davanın reddine karar veren istinaf kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi