3. Hukuk Dairesi 2013/18055 E. , 2013/16948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı müteahhit şirketten ....08.2006 günü harici sözleşmeyle daire satın aldığını, satış bedelini ödediğini, davalının taşınmazı 2008 yılı Haziran ayı içinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, ek taahhütnameyle teslim süresinin ... ay uzatıldığını, 2008 yılı Eylül ayından sonra yapılan teslimler için davalının aylık ....000,00 TL gecikme tazminatı ödemeyi kabul ettiğini, taahhüt edilen teslim tarihinden itibaren yaklaşık ... yıl geçmesine rağmen dairenin teslim edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin daireyi teslim almaktan vazgeçerek ödemiş olduğu bedelin iadesiyle, sözleşme uyarınca işlemiş cezai şartın tahsili için davalı aleyhine 08.03.2011 günü icra takibi başlattığını, davalının itirazıyla takibin durdurulduğunu belirterek; itirazın iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sıfatıyla dosyaya beyan dilekçesi sunan Av.............; taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekil şartlarına uygun yapılmadığını, geçersiz olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin arsa sahipleriyle arasındaki davalar nedeniyle projeyi tamamlayamadığını, davalı şirketin adresinin ... olması nedeniyle mahkemenin davaya bakmaya yetkili olmadığını savunarak; yetki itirazının kabulüyle davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; tüketicinin kendi ikametgah adresinde dava açabileceği gerekçesiyle yetki itirazının reddine, ihtilafın sözleşmeden kaynaklandığı gerekçesiyle zamanaşımı itirazının reddine, taraflar arasındaki ....08.2006 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, davalının ... 32. İcra Müdürlüğü"nün 2011/2269 sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptaliyle, takibin 85.000,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen asıl alacak miktarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı vekili olduğunu beyan eden Av............. tarafından temyiz edilmiştir.
.
Her ne kadar avukat ............, davalı vekili sıfatıyla dosyaya beyan dilekçesi vermiş ise de, vekaletname sunmadığından mahkemece vekilliğine karar verilmemiş, ilam davalı asile tebliğ edilmiş, davalı adına temyiz dilekçesini avukat ............ sunmuştur. Dairemizce, davalı asil adına temyiz dilekçesi sunan vekilin vekaletnamesinin dosya içinde bulunmadığından bahisle, dosya mahal mahkemesine geri çevrilmiş, mahkemece tutulan tutanağın tetkikinden, gönderilen muhtıraya rağmen avukatın dosyaya vekaletnamesini ibraz etmediği anlaşılmış, bu nedenle davalı vekili sıfatıyla avukat ............ tarafından verilen temyiz dilekçesi değerlendirilmemiştir.
Dava; harici taşınmaz satış sözleşmesine konu dairenin, alıcıya teslim edilmemesi nedeniyle, alıcının ödediği satış bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezasının satıcıdan tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaliyle, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK"nın 706, BK"nın 213, Tapu Kanunu"nun 26 ve Noterlik Kanunu"nun 60.maddesi) Bu nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.Zira; haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür.
Ancak; hukuken geçersiz olan sözleşmelerin feshine karar verilemez. Yalnızca sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilebilir. Bu nedenle mahkemece; taraflar arasındaki ....08.2006 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu tespit etmekten ibarettir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
İcra inkar tazminatının kanuna konuluş amacı borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bu miktarı tayin edebilecek durumda olan borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine borcunu inkar etmesini önlemektedir.
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, takibe konu alacağın likit olması zorunludur. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun kendi başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda; davacının ödediği satış bedeli belli olup, icra takibinde açıkça ....08.2006 tarihli sözleşmeden doğan 85.000,00 TL asıl alacak ve 32.000,00 TL gecikme bedelinin talep edildiği yazılmış, mahkemece 85.000,00 TL yönünden takibin devamına karar verilmiştir.
.
Hal böyle olunca mahkemece; takip konusu alacağın likit ve belirli olduğu, icra inkar tazminatı istenebilmesi için gerek uygulamada, gerekse öğretide öngörülen belirlenebilirlik koşulunun gerçekleştiği nazara alınarak, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, icra inkar tazminatı isteminin reddi, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.